Batı, bilgiyi, hakikati keşfetmek için değil, evrene hakim olmak için üretiyor, biriktiriyor ve kullanıyor. Hikmetten yoksun olarak üretilmiş bu bilgi, zamanla her şeyi suistimal ediyor. İçinde yaşadığımız dünyayı her geçen gün daha fazla yaşanılmaz kılıyor. Bu sebeple hikmeti kaybetmiş bir bilimin elinde bilgi, kendini bile yok edebilecek nükleer silaha dönüşüyor. (s:16)
16 Aralık 2014
Psikolojik Tehlike / Mücahit Gültekin
Batı, bilgiyi, hakikati keşfetmek için değil, evrene hakim olmak için üretiyor, biriktiriyor ve kullanıyor. Hikmetten yoksun olarak üretilmiş bu bilgi, zamanla her şeyi suistimal ediyor. İçinde yaşadığımız dünyayı her geçen gün daha fazla yaşanılmaz kılıyor. Bu sebeple hikmeti kaybetmiş bir bilimin elinde bilgi, kendini bile yok edebilecek nükleer silaha dönüşüyor. (s:16)
05 Aralık 2014
Sûfî Tıbbı /Muînüddîn Çişti
Allah-ü Teâlâ, Kurân-ı Kerim'de, 'Sizin iyi bildiğiniz şeylerde kötülük ve kötü bildiğiniz şeylerde iyilik yaratmışızdır' buyuruyor. Büyük sûfî İmam Gazali(r.a.) bu ayeti şöyle açıklıyor:
"Hastalıklar, insanları Tanrı bilgisine ulaştıran deneyimlerden biridir. Allah, 'Hastalıklar, seçkin kullarıma yanaştırdığım hizmetçilerdir' buyuruyor".
29 Kasım 2014
Çocuk Kalbi / Edmondo De Amicis
Bir gün Stardi'lere gittim. Zengin bir aile değillerdi ama evde güzel bir kitaplık vardı. Stardi bütün okul kitaplarını biriktirmiş. Onları özenle saklıyor. Pek fazla kitap satın almış sayılmaz ama kendisine hediye edilenleri titizlikle saklamış.
25 Kasım 2014
Kuzular Vadisi / Üstün Dökmen
20 Kasım 2014
Edep Ya Hu /Münevver Ayaşlı
Padişah selamının kuvvetini ve kudretini, bir de rahmetli feylesof Rıza Tevfik Bey'den dinleyelim. Rıza Tevfik Bey menfada iken bir gün yolu Londra'ya düşer. Eski dostu ve büyük Mevlevi muhibbi Nicholson'u ziyarete gider ve iki ahbap külfetsiz hasbihale başlarlar. Rıza Tevfik Bey, Nicholson'a "Niye bu kadar Sultan Abdülhamid Han ile uğraştınız ( İngiltere'yi kast ederek) ve sonunda yıktınız?" der.
14 Kasım 2014
Hiçbiryer /Fatma Barbarosoğlu
12 Kasım 2014
İlaçsız Yaşam / Ümit Aktaş
ÖNEMLİ OLAN, HASTAYA ZARAR VERMEDEN HASTALIĞINI TEDAVİ ETMEK!
...Modern tıp ve ilaç sektörünün insan sağlığına yaptığı katkıları reddetmek tabii ki mümkün değil, zaten hiçbirimizin de böyle bir iddiası yok. Fakat modern tıp ekolünün geleneksel tıbbı ve onbinlerce yıl boyunca biriken bilgiyi yok saymasına ne demeli?
...Özellikle tıp doktorlarının insan sağlığı ile ilgili konularda at gözlüğü takmalarını kabul edemiyorum. İnsan vücudunun işleyişi ile ilgili olarak bildiklerimiz henüz devede kulak bile değil, öyleyse, sadece benim bildiğim doğrudur diyerek tek bir şarkı tutturmak ve söylenen diğer tüm sözlere kulak tıkamak niye? (s: 41)
31 Ekim 2014
Şifa Kitabı / Prof.İbrahim Saraçoğlu
Allah’ım, bizlere sunduğun bu tohumlarda bizleri emin kıl. Ya Rabbi, acaba Sana millet olarak az mı şükrettik; bize nasip ettiğin Anadolu beldesinin topraklarının ve tohumlarının kıymetini bilemedik. Onları ebter (hibrit, melez) olanlarla değiştirdik. Bizi affet ve tohumlarımızda bizi tekrar emin kıl Allah’ım. Biliyorum ki, Senin gücün her şeye yeter.
13 Ekim 2014
Hüzün ve Tesadüf / Mustafa Kutlu
BİR ŞEY YAP
Bir şey yap güzel olsun… Huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin.
-Güzellik karın doyurmuyor abi… İnsanlar iş, ekmek özgürlük istiyor. Bunca yoksulluk var iken, nasıl gider gönül darlığı.
02 Ekim 2014
Hayat Güzeldir/Mustafa Kutlu
ÇİÇEK TEFSİRİ
...
Çiçeklerden kendini alamıyor...
Utanmasa eğilip yüzünü gözünü çiçeklere sürecek. Utanmayı bir yana savuruyor yaya kaldırımın yanındaki lalelere eğilerek yüzünü gözünü sürüyor.
Kalkıp bir daha bakıyor onlara.
28 Eylül 2014
Şehrim Aşk / Leyla İpekçi
Kâbe'ye bakmaya devam ediyorum...
Yavaş yavaş anlamaya başlıyorum onu seyrederken; öteki diye bir şey yok. Gece gündüzden ayrı değil, şer hayırdan ayrı değil, sen ben'den ayrı değil, şer hayırdan ayrı değil... Ayrılık yok. Birlik var yalnızca. Biz durduğumuz yerden her şeydeki ayrılığı görüyoruz. Bazılarımız, kâmil insanlar, yalnızca bu birliği görüyorlar. Kâbe'de sembolleşen... Başkaları; benim bakışlarımla oluşturduğum bir yanılsama. Varolduğunu sandığım her şey, benim zannıma göre biçimlenen birer geçici suret. Bütün bu dönen insanlar birer hayal olmaya başlıyor giderek. Ben de öyleyim. Ötekinin gölgesi benim üzerime düşüyor her adımımda. Öteki de benim... Hepimiz bir vehimiz... Birlik var yalnızca; O var! (s:31)
24 Eylül 2014
Senin Hikâyen/Fatma Barbarosoğlu
Hikayelerin Hikayesi İçin Önsöz
...Ders çalıştığım zamanlarda başka annelerin "Hadi çalışsana çocuğum!" ikazının aksine, evin en tenha bulduğum köşesine saklanmış iken, örgüsünü koltuğunun altına sıkıştırıp "Sen çalış, ben şurda örgümü öreyim" deyip saklandığım mekanları tarumar eden annem.
09 Eylül 2014
Beyinsiz Adam Yazıklar Olsun/Hakim Türkmen
02 Eylül 2014
Sıradışı Bir Ödül Töreni/ Mustafa Kutlu
Zeytincilerin işi margarin çıkıp yaygınlaşınca bozuldu. Zaten Anadolu içlerinde zeytinyağını pek bilmezler. Onlar tereyağı kullanır. Ama ne dedik: Keser döner sap döner. İletişim arttı, okumuşun sayısı fazlalaştı, hangi yağın kıymetli olduğu neden sonra farkedildi. İşte o zaman zeytinciler yeniden işe sarıldılar.
Lakin geç kalmışlardı.
30 Ağustos 2014
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak / Tarık Tufan
Şehrin en uzak ucundan bir adam koşarak geldi ve “Ey kavmim!” dedi, “Bu elçilere uyun! Sizden hiçbir karşılık beklemeyen ve kendileri doğru yolda olan bu kimselere uyun!”
Yasin Suresi, 20-21
13 Ağustos 2014
Nefsin Ayıpları / Ebu Abdurrahman Es-Sülemi
Nefsin bir başka ayıbı, dost ve arkadaşların ayıplarını ortaya çıkarmaktır.
Bu ayıptan arınmanın yolu:
Böyle bir davranışta bulunduğunda, kendine dönüp bakmalı ve aynı ayıptan kendisinin de azâde olmadığını fark etmeli; kendisi için arzu ettiğini diğer insanlar için de arzu etmelidir.
Hz.Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur:
'Kim bir müslüman kardeşinin ayıbını örterse, Allah da onun ayıbını örter.' (s:64)
24 Temmuz 2014
Bi'şey söylicem ama gülmek yok / Mine Sota
'Leblebi tozu da vardı. Ne güzeldi. Yerken konuşup etrafa püskürtürdük.'
'Hakikaten kız. Şimdi bul da püskürt. Ay bak nerelere gittim şimdi. Her şey eskiden mi güzeldi, yoksa güzel olan her şey eskidi mi?'...
'Hakikaten kız. Şimdi bul da püskürt. Ay bak nerelere gittim şimdi. Her şey eskiden mi güzeldi, yoksa güzel olan her şey eskidi mi?'...
09 Temmuz 2014
Ev İşlerini Savaşa Dönüştürmeyin/Lynn Lott/Riki Intner
Bir gün evdeki dağınıklıktan şikayet ettiği bir anda sesini teybe aldı. Sesini dinleyince o durmadan şikayet eden tonu duyunca çok şaşırdı ve arkadaşlarına da hak verdi. Bundan sonra günde 5 dakika daha yumuşak bir tonda konuşmak için alıştırma yapmaya başlar ve kaydettiği sesi işe giderken arabada dinler. Bir haftadan daha kısa bir zamanda sesindeki olumlu değişikliği arkadaşları da fark ederler. (s:32)
26 Haziran 2014
Hayat Çocukla Güzel/Banu Özkan Tozluyurt
Lale soğanını alıp kendiniz de evde yetiştirmeyi deneyebilirsiniz. Biz kasım ayında bir yıl öncesinden sakladığımız lale soğanlarını kızımla saksıya gömüyoruz ve haftada bir kez sulayarak önce onun yaprağa, sonra çiçeğe dönüşmesini sabırla bekliyoruz. Gerçekten de bir çiçeğin uzun bir süreçte ve ne kadar zor büyüdüğünü görünce artık parklarda, bahçelerde görüp koparası gelmiyor kızımın.
18 Haziran 2014
Anne Saati Geldi mi?/Banu Yaşar
...Tepkinin ne zaman geleceğini kestirememek, insanı tedirgin eder. Her şey yolundaydı, ne güzel oynuyorduk, ne oldu birdenbire diye anlam veremez. Bu sebeple ani tepkiler yerine, babanın hoşlanmadığı davranışlar konusunda kararlı, ciddi ve sakin bir dille çocukla konuşması daha sağlıklıdır. (s:16)
Aslında ne kadar da çok uyarırız onları, uyarılmayı hiç sevmediğimiz halde...
Yapma, dokunma, söyleme, atlama v.s. Ne kadar uyarırsak ve ne kadar çok söylersek, o oranda, iyi ve mükemmel anne-baba olacağımızı düşünürüz. (s:20)
17 Haziran 2014
Namazı Dosdoğru Kılmak/Faruk Beşer
Hac, Kâbe'yi/Beytullah'ı ziyarettir. Namaz kılan insan Kâbe'ye döner ve namaza başlarken fikren onu gözünün önüne getirir, böylece hacdan da bir parça yaşamış olur. Dünyanın her tarafında namaz kılan insanlar, Kâbe'ye dönmeleri sebebiyle halka halka saflar oluştururlar ve farklı farklı zamanlarda namaz kılındığı için adeta dünya çapında bir tavaf yapılmış olur.
21 Mayıs 2014
Bir Psikoloğun İtirafları / Nur Yaycıoğlu
Bulunduğunuz bir ortamda eğer psikolog olduğunuz biliniyor ise beklenmedik bir olay karşısında, sıradan ve kontrolsüz bir tepki vermeniz beklenemez. Yakınlarınıza üzüntünüzü veya kızgınlığınızı belli ederseniz, 'Ne biçim psikolog.' olursunuz. Birilerinden davranışlarından ötürü yakınırsanız,
'Sen bunun üstesinden gelmeliydin, idare etmeliydin.' denilir. (s: 20)
13 Mayıs 2014
Evde Okul Okulda Kalite/Ahmet Maraşlı
Maalesef anne babalar, telaş ve acele içinde günlük işlerinin peşinde koşmayla uğraşmakta ve çocuklar güzel şeyler yapıp belalardan uzak kaldıklarında onları ödüllendirmeyi unutmaktadırlar. Bunun yerine, çocukları yanlış bir şey yapana kadar beklemekte ve o zaman onlara olumsuz ilgi göstermektedirler. Aslında bu metot, ebeveynin ilgisini çekmek için çocukları yanlış davranmaya itmektedir. (s:45)
Evlilikte İdeal Duruşlar/Servet Hocaoğulları
İnsan oluşu unutan evlilikler, anne-baba ve çocuk ile sınırlı bir mutluluğun peşine düşen evliliklerdir. Bu tür evliliklerin en büyük yitimi "aile" olamamaları; eşlerin birbirlerine elbise olamamalarıdır. Aile olmayı hedeflemeyen erkek ve kadın, sadece cinsiyet tatmini içinde mutlu bir evlilik kurmuştur, o kadar. Oysa cinsiyet oluşum evreleri tamamlanırken insan oluşumunun da evreleri tamamlanmalıdır ki, evlilik ve aile bir bütünlük arz etsin; toplum var olsun ve varlığını koruyabilsin. (s:120)
22 Nisan 2014
Beş Vakit İnsan / Senai Demirci
Hazırlan; yeniden formatlanacaksın.
Ömrünün fani astarını ahiretin baki kumaşına dikeceksin secde secde... Hep var, hep var olacaksın. Tükenen nefeslerini, giderek gözden düşen yüzünü, sonunda itibarsızlaşacak bedenini, canhıraş telaşlarla, en çok kar verecek, en yüksek değeri kazandıracak biricik 'Müşteri'ye satacaksın. ' Müşteridir Allah müminlere...' 'Secdeye getirdikleri canlarını...cennet karşılığı satın almak ister.' (Tevbe Suresi,3) (s:17)
13 Nisan 2014
Pireyi Nasıl Deve Yapıyoruz?/Fatih Reşit Civelekoğlu
Cin, büyü, nazar gibi kavramlar gerçektir
- Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de cinlerin, büyünün ve nazarın var olduğuna dair ayetler vardır. Kur'an-ı Kerim'de büyü ile ilgili olarak en geniş bilgi Bakara Suresi'nin 102. ayetinde verilmektedir. Bu ayette Cenab-ı Hak, şöyle buyurmaktadır:
01 Nisan 2014
Kırk Gram Tebessüm/Cüneyd Suavi
Deterjan Evliyası
Adapazarı'ndaki Cuma Namazlarını "Melek Mescit" adı verilen bir yerde kılıyoruz. Burası, son derece işlek bir kapalı çarşı... Vakit gelip ezanlar okunmaya başlayınca, alışveriş bir anda kesiliyor, yerlere yumuşak halılar seriliyor ve çarşı, mescit haline dönüşüyor. Geç kalanlarsa, zemin kattaki toptan gıda dükkanlarından büyükçe bir karton kutu aldıktan sonra, onları açarak namaza duruyorlar.
31 Mart 2014
Hayata Dair Notlar/Ahmed Günbay Yıldız
Kendini bulunduğun handa kiracı olarak yaşamaya alıştırmalısın... Oldukça kısa bir zaman ve mutlaka ayrılacağını yüreğinde duya duya kalacağın bir handır dünya... Ömrün iklim şartlarını kafanda oluşturamadan yaşama kavgası verdiğin geçici bir mekandasın... Temelli kalıcılık hissine kapılan duygularına bunu sık sık hatırlatarak yaşamalısın... (s: 47)
27 Mart 2014
Son On Beş Dakika/Fatma Barbarosoğlu
...Biliyorsunuz ben psikiyatristim. Bazılarına göre deli doktoru, bazılarına göre kaderini taşıyamayan hastaların kederine kanat geren. Bir hastam söyledi bunu: Benim kederlerime en yakınımdakiler kol kanat gerseydi, size gelmezdim dedi. Yıllarca gittiğim doktorlar beni hep uyuttu.
25 Mart 2014
Uçuş Denemeleri/İbrahim Tenekeci
DÜNYAYA ÇARPMAK
Nerede bir cenaze görsem, vaktim müsaitse eğer, hemen cenazenin peşine takılıyor, namazını kılıyor, hakkımı helal ediyor, mezarlığa gidiyor, gömülene kadar rahmetlinin yakınıymış gibi davranıyorum.
Bir cenaze daha.
Nerede bir cenaze görsem, vaktim müsaitse eğer, hemen cenazenin peşine takılıyor, namazını kılıyor, hakkımı helal ediyor, mezarlığa gidiyor, gömülene kadar rahmetlinin yakınıymış gibi davranıyorum.
Bir cenaze daha.
21 Mart 2014
Gülme Başına Gelir Komşuna/Mine Sota
Mine Sota Hanımefendi'nin kitaplarını okurken, etrafınızda kimsenin olmamasına dikkat edin. Yerli yersiz kıkırdamalar olabileceğinden, yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilir.
Bir dost tavsiyesidir :))
18 Mart 2014
Müslümanın Yaşam Koçu/Sayeda Habib
Neden kontrol edemediğimiz şeyler bizi deliye döndürüyor?
Şimdi, birinin sana hoşlanmadığın bir şeyi söylediği son olayı hatırla. Belki önemsiz bir şey demişti ama seni öyle kızdırdı ya da canını sıktı ki... Bunu kaç defa düşünüp durdun? Bir değişiklik oldu mu ya da unuttun mu? Ona harcadığın enerjinle daha faydalı başka bir şey yapabilir miydin?
14 Mart 2014
Çocuğunuzla İşbirliği Yapın/Elizabeth Pantley
Bilmeden de olsa, genelde aileler çocuklara, sanki onlara söyleneni anlama yetisinden yoksunmuşlar gibi muamele ederler. Direkt ve net iletişim kurmak yerine, anne ve babalar davranışları onaylamadıklarını bildirmek ve çocukların işbirliği yapmalarını sağlamak için analiz etme, suçlama ya da iğneleyici ifadeler kullanma yollarını seçerler. Bu şekilde ebeveynler basit bir ifadeye ağır duygusal yükler ilave eder ve bunu bir mücadeleye dönüştürürler. (s:67)
07 Mart 2014
Duyarlı Gencin Hayat Rehberi/Sıtkı Aslanhan
Aşırı okuma bizi daha zeki kılmaz... Bazı insanlar kitapları basitçe yutarlar... Onlar bunu yaparken "sindirmek", okunanı işlemek, hazmetmek ve anlamak için gerekli olan zorunlu düşünce fasılalarına riayet etmezler... Bu tür insanlar konuşurken, Hegel ve Marx'tan bazı parçalar ham olarak işlenmemiş halde çıkar... Bir arının polenleri bala dönüştürmesinin "dahili" çalışma ve zaman gerektirmesi gibi okuma da şahsi bir katkı gerektirir...(s:16)
'Aliya İzzetbegoviç' (Zindandan Notlar)
04 Mart 2014
Ruh Sağlığını Koruma Yolları/Recai Yahyaoğlu
"Lütfen okumaya devam edin. Çok fazla okuyun. Ne kadar çok okursanız, o kadar çabuk kendinizi bulursunuz ve ufkunuz açılır. Okumak yaşamaktır. Yeni bir yaşama merhaba demektir. Hem sıra dışı, hoş bir yaşamdır bu. Hepiniz okuma alışkanlığı kazandıktan sonra yaşayacağınız değişimden memnun olacaksınız. Ne bulursanız okuyun. Ayrım yapmaksızın okuyun. Sağ ve sol görüşten olsun önemli değil... Yazılmış her eser, okunmaya değerdir. Bununla beraber, sizi kötü yönde etkşleyen ahlakınızı bozan eserlerden uzak durun. Siz, öncelikle ihtiyaç duyduğunuz eserlere yönelin." (s:42)
27 Şubat 2014
Öfke Kontrolü/Mehtap Kayaoğlu
...Bir sorunla karşılaştığınızda öncelikli olarak iki soru gündeme gelir:
a) "Hay Allah, nereden çıktı bu şimdi?"
b) "Nasıl çözümleyebilirim?"
b) "Nasıl çözümleyebilirim?"
21 Şubat 2014
Öğle Uykusu/İbrahim Paşalı
Allah'ım bu yazıları beğeneceğini umuyorum, bağışlanmamı diliyorum.(Kitabın önsözünden)
Birçok İslâmcı yazar da herkes gibi, yıllardır, İslâm dünyasının geri kaldığından bahseder. Ama nereden ve ne'den geri kaldığımıza, müslümanların İslâm'ın hangi hedefinden geri kaldığına tatmin edici bir cevap veremezler. Ders kitaplarının zararları her yerde kendini gösteriyor ne yazık ki. Küçük yaştan itibaren İslâm dünyasının geri kaldığını, tembel olduğunu, büyük teknolojik buluşlar yapamadığını duyan bir çocuk, ondan sonra ne okursa okusun, hep bu zemin üzerinde kuruyor cümlelerini ve hayatını.
18 Şubat 2014
Hayata Düşülen Dipnotlar/Hekimoğlu İsmail
Geçen gün otobüste geliyoruz. Yanımdaki arkadaşa anlatıyordum: "Arkadaşlar arsa, daire aldıkça çoluk çocuğunu haberdar ediyorlar. Onları sevindirmek istiyorlar. Fakat yaş ilerliyor, mal artıyor. Ahiret yolculuğu başlıyor.Hiç değilse malımdan bir kısmını hayır işlerine vereyim dediği an, kıyametler kopuyor. Çocuklar büyümüş, hepsi düğün parası, sermaye istiyor.
12 Şubat 2014
İstanbul Yüzlü Kadın/Ahmed Günbay Yıldız
Fas'tan dönerken uçağa binmeden önce içtiğim kahve, bu kitabı uçakta bitirmeme sebeptir:)
Kadın Yüreğim
Yazmak isteyişim sadece bir tutku değil... Kendimi ifade edebilmek için tutmuyorum kalemi... Ebediyete anlamlı bir mektup yazıp bırakabilmenin telaşı içinde çırpınan yüreğime söz anlatamayışım... Yeryüzündeki olumsuzlukları görüp tespit ettikçe "bunları yaz" diye haykıran duygularımın acımasız savuruşlarındayım...
10 Şubat 2014
01 Şubat 2014
Gece Yürüyüşü/Metin Karabaşoğlu
...bizler, bugünün çocukları olarak, zihnimizin terütaze, dimağımızın saf, fikrimizin tertemiz olması gereken bebeklik ve çocukluk dönemlerinde önce televizyona, ardından sokağa ve 'milli eğitim'e emanet edildik. Ve şimdi de, kendi çocuklarımızı onlara emanet etmekteyiz.
29 Ocak 2014
Entelektüellerin Hurafeleri-İbrahim Paşalı
Selimiye Cami, arsa bulunamadığı için değil, o siluette yer bulunamadığı için Edirne'ye yapılmıştı.
Süleymaniye Camii'nin Haliç'e bakan iki minaresi, malzeme bittiği için değil, işte bu yüzden diğerlerinden kısadır. (s: 18)
17 Ocak 2014
Günler Akarken/Ersin Nazif Gürdoğan
İnsanlar Batıda daha çok kazanmak ve son sözü söyleyen kişiler olmak için, ekonomik rekabeti dehşet verici bir yarış haline getirdiler. Bu dehşet verici yarış, günümüzde bir savaş haline dönüşmüştür. Bu savaşın en çarpıcı şekli; araba yarışları ve milyonlarca kişinin değişik biçimde katıldığı spor karşılaşmalarıdır. İş dünyasında son sözü söylemek için yapılan rekabet ise, futbol karşılaşmalarında olduğu gibi insanın saldırgan ve acımasız yanının dışa vurulduğu en önemli alanlardan biridir.
13 Ocak 2014
İvan İlyiç'in Ölümü/Tolstoy
Gerçekte İvan İlyiç'in yaptığı, pek zengin olmayan, ama zenginlere özenen (bu yüzden de birbirlerine çok benzeyen) insanların yaptıklarının aynısıydı: Yukarı kalkan perdeler, maun mobilyalar, koyu renk ışıl ışıl çiçekler, halılar, bronz heykelcikler...bilinen tür tüm insanların, bilinen öteki tür tüm insanlara benzemek için edindikleri her şey... (s:39-40)
09 Ocak 2014
Sol Ayağım/Christy Brown
Annem bu gerçeği, o zamanlar kaçınılmaz görünen benim kurtarılamayacağım, iyileştirilemeyeceğim, bana dair hiçbir umudun olmadığı gerçeğini, kabul etmeyi reddetmiş. Doktorların ona söylediği gibi bir embesil olduğuma inanamazmış ve inanmayacakmış. Ancak onun tutunabileceği, vücudum sakat olsa da zihinsel özürlü olmadığıma dair inancını destekleyecek tek bir kanıt parçası bile yokmuş. (s: 11)
06 Ocak 2014
Küçük Şeyler/Metin Karabaşoğlu
... 'olağan' diye gördüğümüz olayların ve şeylerin üstüne örtülen 'sıradanlık' perdesi aralandığında, her bir 'olağan'ın hiç de 'olağan' olmadığı anlaşılır.
Kar örneğini ele alalım:
02 Ocak 2014
Okuyucu Velinimetimizdir/Fatma Barbarasoğlu
"Kendin için birşey yap" cümlesinin hayatiyet noktası, esasında "Bugün Allah için ne yaptın?" sorusuyla başlıyor. "Bugün Allah için ne yaptın?" sorusu; hayatını uhrevi referanslar eşliğinde sürdürmekte olan zihniyetin yerine geçen ve her gün kendisi için bir şeyler yaparak "ötekiler"in arasından sıyrılmaya çalışan BİREY için, uhrevi olanı hatırlatmak ve vicdan muhasebesinde kendisini aklamak için türetilmiş "modern bir soru" olma özelliği taşıyor. Bu soru, yaptığı her işi "Ameller niyetlere göredir" ilkesiyle belirlemiş olan geleneksel dünyanın referanslarından kopuşu ifade eden, söze dökülmüş bir milad. Çünkü modern-öncesi dünyada yaptığı her işi Allah rızası için yapmamış olmak günahtır. Halbuki "Bugün Allah için ne yaptın?" sorusu, gün boyu Allah için hiç olmazsa bir şey yapmış kişinin, kendisini dindar hissetmesini temin etmeye talip olmaktadır. (s:32)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)