İnsan oluşu unutan evlilikler, anne-baba ve çocuk ile sınırlı bir mutluluğun peşine düşen evliliklerdir. Bu tür evliliklerin en büyük yitimi "aile" olamamaları; eşlerin birbirlerine elbise olamamalarıdır. Aile olmayı hedeflemeyen erkek ve kadın, sadece cinsiyet tatmini içinde mutlu bir evlilik kurmuştur, o kadar. Oysa cinsiyet oluşum evreleri tamamlanırken insan oluşumunun da evreleri tamamlanmalıdır ki, evlilik ve aile bir bütünlük arz etsin; toplum var olsun ve varlığını koruyabilsin. (s:120)
Aile olamayan bireyler (anne-baba ve çocuklar) "evde" buluşmak yerine sokakta, TV programlarında, parklarda buluşan ve eve gelmeyi bir mecburiyet olarak gören bir anlayışla hayat süreceklerdir. Nitekim bu anlamda bir "evsizlik" kültürü modern zamanlarda git gide yayılmaktadır. (s:121)
Sahi, "insan" olmanın yaşı var mıdır?
Anne ve babasının "insan" olma öyküsünü dinlemeden büyüyen çocuk, "insan" olduğunu fark etmeden büyüyen çocuktur.(s:130)
Anne ve babasının "insan" olma öyküsünü dinlemeden büyüyen çocuk, "insan" olduğunu fark etmeden büyüyen çocuktur.(s:130)
Biz bunu denedik.
Evimiz olan aileye dönüşü önemsedik.
"Evlilikte ideal duruş; insan yanlarında değer üreten birliktelikleri kurabilen aile olmaktır" dedik.
Kadının insan olma özgürlüğünü kısıtlayan erkeğin gerçekte insanlığa saldırmış olduğu uyarısında bulunduk.
İnsanlığın onuru ailedir. Sahip çıkın! (s:160)
Evimiz olan aileye dönüşü önemsedik.
"Evlilikte ideal duruş; insan yanlarında değer üreten birliktelikleri kurabilen aile olmaktır" dedik.
Kadının insan olma özgürlüğünü kısıtlayan erkeğin gerçekte insanlığa saldırmış olduğu uyarısında bulunduk.
İnsanlığın onuru ailedir. Sahip çıkın! (s:160)
(Timaş Yayınları, 2007, 160 sayfa)
KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:
"Servet Hocaoğulları uzun yıllar aile, evlilik ve kadın-erkek ilişkileri üzerine kafa yormuş, konuşmuş, tartışmış, teoriler geliştirmiş bir uzmandır. Yazarın engin tecrübesinin şairâne bir üsluba bürünerek okurun kucağına süzülmesi heyecan verici...
Birbirine yakın kelimeleri kavramlaştırarak aralarındaki farklara dikkat çeken, çoğu kez kendini inşa eden bir üslûbu benimseyen yazar, Evlilikte İdeal Duruşlar'da hazır bir model sunmak yerine, özgün teorilerin yardımıyla adeta sizi evlilik ve aile konusunda düşünmeye zorluyor. Lütfen çok ısrar ettirmeden onun dünyasına girmeyi kabul ediniz. O zaman, kitapla yolculuğunuzun daha zevkli hale geleceğini göreceksiniz."
Birbirine yakın kelimeleri kavramlaştırarak aralarındaki farklara dikkat çeken, çoğu kez kendini inşa eden bir üslûbu benimseyen yazar, Evlilikte İdeal Duruşlar'da hazır bir model sunmak yerine, özgün teorilerin yardımıyla adeta sizi evlilik ve aile konusunda düşünmeye zorluyor. Lütfen çok ısrar ettirmeden onun dünyasına girmeyi kabul ediniz. O zaman, kitapla yolculuğunuzun daha zevkli hale geleceğini göreceksiniz."
Fatih Okumuş
Not: Kitaptan daha fazla beklenti içine girdiğimden olsa gerek, beklentimi karşılamadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder