08 Aralık 2016

40 yaş duası


    Ahkaf Sûresi 15. ayet

Elmalılı (sadeleştirilmiş) :  


Biz insana ana ve babasına iyilik yapmayı tavsiye ettik. Anası onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun ana karnında taşınması ile sütten kesilme süresi otuz aydır. Nihayet insan olgunluk çağına ulaşıp, kırk yaşına geldiğinde der ki: «Ey Rabbim! Bana ve ana babama ihsan ettiğin nimetlerine şükretmemi ve senin hoşnut olacağın salih amel işlememi ilham et. Benim neslimden gelenleri de salih kimseler kıl. Doğrusu ben tevbe edip sana yöneldim. Ve ben gerçekten müslümanlardanım.»

07 Aralık 2016

9 Saniye Ayakta Zor Durabilmekten Günde 9 Km Yürüyebilmeye / Kristina Downing























Kronik Yorgunluk Sendromu(CFS) sinir sistemi, bağışıklık sistemi, diğer sistemler ve organları etkileyerek kronik yorgunluğa ve/veya başka pek çok güçten düşüren belirtilere neden olur. Ben bir şey daha eklemek istiyorum, o da: Aşırı fiziksel ve psikolojik gerilimler ya da zorlanmalar nedeniyle beden aslında kısa devre yapar ve kendini iyileştiremez. Kişiyi sürekli hasta bırakır ya da yarı hasta bırakır.(s:35-36)

26 Kasım 2016

Bir Yobazın Günlüğü / Ömer Faruk Dönmez




















Sıradan birgün yaşadık işte. Adına yaşamak diyorlar. Ne demekse: yaşamak: hayat: tuhaf şey bayım. Fakat yaşıyor olmanın tuhaflığını fark etmemek de bir o kadar tuhaf. Günlük hayatın akışına kapılmak. Müthiş bir anafor. Modernizm bir işgal biçimidir. Meşgul ederek işgal eder insanı. Her taraftan kuşatır. Sabah kalktığı saatten gece uyuyana kadar her dakikasını parseller: Yakalayın insanı, kendine gelemesin: kendini kaybetsin! (s:20)

03 Kasım 2016

Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle Topla Rahatla/ Marie Kondo





















Yardım ettiğim müşterilerim kendilerini tek seferde iki yüz adet çöp poşeti dolusu eşyadan kurtulur halde buldular. (s:9)

Topladığımı düşünürken zamanımı aslında ihtiyacım olmayan onca şeyi gözlerden uzak tutmak için bir kapağın altına tıkıştırarak boşa harcıyordum.(s:32)

22 Haziran 2016

Fıtrat Pedagojisi / Hatice Kübra Tongar




















Kur'an'ı duvarlardan kalplerimize indirelim. (s:11)

Çocuk terbiyesinde öğretebilmenin yolu anlatmaktan değil, yaşamaktan geçer. Önce, anne-baba çocuğunu okur. Onun fıtrat programını keşfeder. Sonra, çocuğuna katmak istediği olumlu hasletlerin anlatıcısı değil, yaşayıcısı olur. Öğütlerini kal diliyle değil, hal diliyle vermeye başlar. (s:24)

20 Haziran 2016

Sade / Begüm Başoğlu / Ege Erim





Sevmediğiniz her şeyi gardırobunuzdan ayıklayın. Büyük birkaç karton kutuya veya geniş torbalara koyun, uzun süre göremeyeceğiniz bir yere kaldırın, ihtiyacı olanlara verin veya seçtiğiniz parçaları hoşuna gideceğini düşündüğünüz arkadaşlarınıza hediye edin. (s:26)

14 Haziran 2016

Umre Yolculuğumuz




4 Haziran cumartesi günü Mekke'ye vardık. Otele girişimiz akşamı buldu. Akşam yemeğini geç olarak yedikten sonra (erkekler zaten ihramlıydı, Türkiye'de Atatürk Havaalanı'nda ihramlarını giymişlerdi.) hasretini çektiğimiz Kabe'ye ulaştık.

26 Mayıs 2016

Ruh Hali / Kemal Sayar





























İnsanlar "bir şeyleri biriktirmek" için hayatlarını tüketiyor, hiçbir şeye vakit bulamıyor, çocuklarını ihmal ediyor,  eşleriyle ilgilenmiyorlar. Herkes hayatını bir koşuşturma içinde yaşıyor ve nereye ulaşacağımızı unuttuğumuz bir koşu başlıyor. İşte bu yüzden, zaman zaman hayatı durdurabilmek, hayatın hızını yavaşlatabilmek de mutluluğun olmazsa olmaz kurallarından birisi olarak anılmayı hak ediyor. (s:21)

07 Mayıs 2016

Alışkanlıkların Gücü / Charles Duhigg




























Duke Üniversitesi'nden bir araştırmacı tarafından 2006 yılında yayınlanan bir bildiride, insanların her gün gösterdikleri davranışların yüzde 40'tan fazlasının gerçek anlamda kararlar değil, alışkanlıklar olduğu bulgulanıyordu.

Daha fazla egzersiz yapmak mı istiyorsunuz? Kendinize bir işaret (mesela uyanır uyanmaz spor salonuna gitmek) ve bir ödül (mesela her idmandan sonra buzlu bir meyve kokteyli içmek) seçin. Sonra içeceğiniz o meyve kokteylini veya yaşayacağınız endorfin patlamasını düşünün. Bırakın beyniniz ödülü beklesin. Sonunda bu arzu kendinizi her gün spor salonunun kapısından içeri sokmanızı kolaylaştıracaktır. (s:63)

29 Nisan 2016

Panik Atağın Tuzakları ve Kurtulma Yolları / Dr.İbrahim Bilgen





























Özellikle kaygılı olan kişiler, stresli oldukları dönemlerde ya nefes alıp vermeyi unutmalarına ya da yüzeysel nefes alıp vermelerine bağlı olarak panik ataklar yaşayabilirler. (s:64)

Kaygılı kişilerdeki nefes alma sayısındaki azalma, yüzeyel ve düzensiz nefes alıp verme ya da panik atak anındaki hızlı nefes alıp verme (hiperventilasyon) neticesinde kandaki karbondioksit seviyesi azalmaktadır. Halbuki daha çok oksijen alınmasına karşılık beynin ve vücudun belli bölgelerine daha az oksijen ulaşmaya başlar. Bu durum iki çeşit etkiye yol açar:

16 Nisan 2016

Biofeedback Yöntemiyle Anlayarak "Hızlı Okuma"yı Öğrenme / İsa Güleç



















Kitap okurken "Dalmış gitmişim." dediğimiz çok olmuştur. Bunun sebebi okuma hızımızın, düşünme hızımızın çok gerisinde kalmasıdır. İşte okuma hızımızı düşünme hızımıza ne kadar yaklaştırırsak o kadar konsantremiz artar, dalıp gitme alışkanlığımız ortadan kalkar. Bu da okuduğumuz metinlerdeki anlama oranımızın artmasını sağlar. (s:16)

09 Nisan 2016

Üç Yusuf Üç Rüya Üç Gömlek / Senai Demirci



Bir sahnedir Yusuf kıssası. Eski sandığınız Yusuf sahnesinde yeni oyuncularız biz. Kur’an’ın kurduğu Yusuf sahnesine her gün yeni oyuncular gelir, yeniden oynarlar. (s:8)

Yusuf’un başına gelenleri okuyan, Yusuf'un gördüğü rüyaya, yorumladığı rüyalara bakarak, Yusuf’un da artık bir rüya olduğunu görmeyebilir. Okuyucu uyuyabilir. Yazar uyuyabilir. Peki rüya değil mi o kıssası anlatılan o Yusuf? Nerede şimdi? Nerede Yakub? Nerede Mısır? Hangi sarayda Züleyha? Saray kaldı mı ki? Nerede kardeşler? Yusuf’un kuyusu nerede? Yusuf’un oturduğu taht da zindan da artık eşit değil mi? Hepsi gelmiş geçmiş. Hepsi bir görünmüş bir kaybolmuş. Rüya…

04 Nisan 2016

Bel ve Boyun Ağrılarından Kurtulma Yolları / Çağla Yüksel


























Çağla Yüksel
Yirmi yıl boyunca bel fıtığı ile ameliyatsız yaşamaya çalışırken, geçirdiği kalp ameliyatı sonrası 2006 senesinde Almanya menşeli Dorn Method (tekniğin mucidi rahmetli Dieter Dorn) ile tanışarak bel fıtığından kurtuldu. (s:4)

Dorn metodu, tüm iskelet sisteminin kişinin dinamik hareketleri ile olması gereken orijinal pozisyonuna hizalandırılması tekniğidir. Kişi kendi kendisine yapabilir. (s:24)

26 Mart 2016

Yitik Sevda Kudüs/ Mehmet Paksu






Aksa Mescidi, yer küreyi süsleyen ikinci cami. Hak din İslamın ilk kıblesi. Süleyman Aleyhisselam'ın cinlere inşa ettirdiği ilk mescid. Yüzbinlerce peygamberin, Peygamberimizin (a.s.m) imamlığında buluştuğu ilk mabed. Efendimizin (a.s.m) Mi'raca yücelirken uğradığı son dünya parçası.

19 Mart 2016

Kudüs Tarihin Kalbi / Sefer Turan




























La İlahe İllallah İbrahim Halilullah


İşte Kudüs'e anlam kazandıran üç mekan... Mescid-i Aksa, Burak/Ağlama Duvarı ve Kıyamet Kilisesi... Üç din tarafından bu kentin kutsal sayılmasının nedeni de bu... Bu durumu göz önüne alan Osmanlılar tarihi Kudüs surlarını yaparken ana giriş kapısı sayılan Babu'l-Halil/ El-Halil Kapısı'nın üzerine şu ibareyi yazmışlar: 'La İlahe İllallah, İbrahim Halilullah'. Zira Hz. İbrahim üç dinin de Peygamberi. Bu birlikteliği vurgulamak için de bu yazı uygun görülmüş... Bugün bu kitabe hala Babu'l-Halil'de duruyor. (s:23)

18 Mart 2016

Kudüs Gezi Notları


Kudüs'e gidip Filistin'li kardeşlerimizin kendi ülkelerinde esaret altında yaşadıklarını, utanç duvarını, Mescid-i Aksa'ya giriş kapılarında elinde silahla bekleyen İsrail askerlerini bizzat yerinde görünce, Nuri Pakdil'in Kudüs'e olan hassasiyetini , Kubbet'üs Sahra ve Mescid-i Aksa'nın manevi havasını soluyunca da üstadın Kudüs'e olan aşkını daha iyi anladım bu gezide.

28 Şubat 2016

Şanzelize Düğün Salonu / Tarık Tufan
























bir şey diyeceğim sana bu aralar şarkı filan dinlemiyorum ödüm kopuyor içinde anne geçecek diye bir şiirde bir öyküde bir filmde anne geçecek diye ödüm kopuyor dinlemiyorum okumuyorum izlemiyorum biri anne diyecek diye çocuklardan bile uzak duruyorum sanki bu dünyada anne lafını duyar duymaz geberinceye kadar ağlayacak gibiyim. peki şimdi ağlıyor musun diye sorma ağlamıyorum yazı bitince ağlayacağım gözlerimden yaş retina gözbebeği şu bu ne varsa akana kadar ağlayacağım en son gözümden ruhum akacak ve susacağım insanın gözünden ruhu akarsa susar belki insanın ruhu gözünden akınca hiçliğe erişir ve artık hiçbir ağrı yara sızı acıtmaz olur. (s:44)

22 Ocak 2016

Uçurtma Avcısı / Khaled Hosseini






















Babamın kayıtsızlığından kaçıp, ölmüş annemin kitaplarına sığınmam, böyle oldu. Bir de Hasan'a, elbette. Bulduğum her şeyi okuyordum; Rumi, Hafız, Sadi, Victor Hugo, Jules Verne, Mark Twain, Ian Fleming. Annemin kitaplarını okuyup bitirince -sıkıcı tarih kitaplarını değil, onlara pek elimi sürmezdim, bir tek romanlara, destanlara düşkündüm- harçlığımı kitaplara yatırmaya başladım. Cinema Park'ın yakınındaki kitapçıdan her hafta bir kitap alırdım; odamdaki raflar dolunca onları karton kutularda biriktirmeye başladım. (s:21)

18 Ocak 2016

İstemenin Esrarı / Muhammed Bozdağ





























Güç, bileğinizde ya da beyninizde değildir; güç, Şefkatli Sahibinize yönelen acizliğinizde, kalbinizin temizliğinde ve isteklerinizin içten olmasında gizlidir. (s:20)

Allah açık kalplere rahmetini hissettirmek için mucizeler yaratır. Milyarlarca yumurtanın içerisine hapsettiği yapışkan sıvıları civcivlere, balıklara ve daha başka milyarlarca canlıya dönüştürür. Sert ve acı ağacın ince ucundan tatlı üzümü, ekşi limonu, kırmızı vişneyi uzatır.
Kullandığı paketleme sistemi inanılmazdır.

08 Ocak 2016

Kış Bahçesi / Kristin Hannah





























"Bankalar şu an için kapalı. Çok fazla insan parasını çekmeye çalıştı." Annesi kanayıncaya kadar alt dudağını ısırıyor ve sonra onları bakkal dükkanına götürüyor. Burada, insanlar her ne taşıyabiliyorlarsa alıp gidiyorlar. 
Raflar neredeyse boşalmış. Fiyatlar çoktan iki-üç katına çıkmış.
Vera bunu anlamakta güçlük çekiyor. Savaş daha yeni duyuruldu, ama yine de bütün erzaklar tükendi ve etrafındaki insanlar şaşırmış ve umutsuz görünüyor. (s:339)