28 Aralık 2011

Hikâyelerle 365 Gün Güzel Davranış - Ali Karaçam / Süleyman Ezber




Abla kuzucuğun dün doğum günüydü. 6 yaşından gün aldı. Bu blogtaki ilk paylaştığım kitap olan “Mesnevi’de Geçen Bütün Hikayeler” i 12 Şubat 2006’da yayınlamışım. Yani kuzucuk o zamanlar dünyaya teşrif etmemişti bile… :)
Zaman ne kadar da çabuk geçiyor...



20 Aralık 2011

Niçin Ağlıyorsun Elisabeth, Mutlu Değil miyiz? - Selahattin Yusuf






BİR TOPRAK İLAHİYATÇISIYLA KARŞILAŞMA



…Biz burada onun(Dostoyevski) yazarlığına değil; pek az bilinen, Türkiye’de nedense hiç konuşulmamış bir yanına değineceğiz: Onun Rusya için ifade ettiği siyasi değeri irdeleyeceğiz biraz.(s:46)


19 Aralık 2011

Ruhun Üç Kuvveti (Ahlâk-ı Alâyi'den Seçmeler) - Kınalızâde



Gerekli işlerin, esenlik getiren faydalı davranışların uygun bir önlem ve uygun bir düzen üzere bulunması gerektir. ...İnsan ev işlerinde ve çoluk çocuğunun rahatını sağlamada, toplumla olan ilişkilerinde, şahsî hallerinde düzenli olmalıdır. Bu alanlarda düzenli olmayan kişilerden faydalı iş beklemek, çorak tarladan verim almaya benzer ki, bu bir seraptır. Kişinin davranışları yönünden ev halkına örnek olması, topluma faydasının dokunması, çevresindekilerde güvenilir kişi izlenimini bırakabilmesi için muntazam bir yaşayış içinde olması gereklidir. (s: 29)

10 Aralık 2011

Buna Yürek Dayanmaz AYSEL - Halit Ertuğrul



Bilmiyorum, asırlar sonrasına bir mesaj, bir not iletmek için kaleme aldım bu mektubu sanırım. Genç kızlar benim hikayemi çok iyi okusun, beni yutan tuzaklar hala avlarını bekliyor; onlar bu tuzaklara kapılmasın diye yazdım bu mektubu. (s: 100)

03 Aralık 2011

Kendinden Öte Bir Yol - Salih Özaytürk



İnsanın yaşadığı hayat da, hayatını geçirdiği bu mülk de aslında büyük, külli bir firma gibiydi. Alemlerin Rabbi tarafından, bu mülkte seyrüsefer etmenin, yaşamanın prensipleri belirlenmiş, hem de etraflı tariflerle ve anlaşılır örneklerle meseleler açıklığa kavuşturulmuştu. İlkeler, yazılı bir belge olarak insanın önüne konulmuştu., hem de kendi aramızdan masum, makbul, dikkatli, merhametli, ciddi ve şefkatli Biri üzerinde örneklenerek. (s: 32)

14 Eylül 2011

HAC - Ali Şeriati




Hacda tavaf etmekle, 'tevhid'i pratize edersin.
Sa'y etmekle, Hacer'in uğraş ve didinişlerini beyan edersin.
Kâbe'den Arafat'a kadar Âdem'in inişini,
Arafat'tan Mina'ya kadar tarihi, insanın yaratılış felsefesini, düşüncenin ilimden aşka seyrini, ruhun topraktan Allah'a mir'acını,
Mina'da son olgunluk merhalesini, ideali, mutlak özgürlüğü, mutlak kulluğu,
İbrahim'i...
Ve şimdi İbrahim'sin, İsmail'ini kurban yerine getirdin.
Senin İsmail'in kimdir?
Veya nedir?

23 Mayıs 2011

Yol Hali - Nazan Bekiroğlu



BEN, KUDÜS VE ÖLÜ DENİZ



Ölü bir Deniz'in üzerinden baktım ey şehir sana.

Pasaportumda boş yer kalmadı ey şehir. Mevlânâ'nın bir Şems kaybettiği Şam sokaklarından geçtim. Ölümünde bile mağrur Selâhaddîn'in, kılıcının gölgesinde uyuyan Halid Bin Velîd'in, Muhyiddin İbn Arabî'nin, sırrını tutamayan sır kâtibinin ihanetine uğramış Son Padişah'ın türbelerinden geçerek çıktığım yolculuğun sonunda sana geldim.

14 Mayıs 2011

Kalbin Ayağıyla Yürümek - Hekimoğlu İsmail



Bazı kimseler, “Allah” diyemiyor, “doğa” diyor, “tabiat” diyor. İlmi olan bilir ki doğayı yaratan, yöneten Allah’tır. Aslında, en fazla dindar olması gerekenler biyologlardır. İnkârcıların çok inandıkları Darwin, “Göz nasıl görür, bunu düşündükçe çıldırıyorum.” demiştir. Yani, Allah etten göz yaratmış, görüyor, Allah etten kulak yaratmış, işitiyor. Allah etten dil yaratmış, tat alıyor. İşte pek çok ilim adamının hayret ettiği, çözemediği nokta budur. Etten organlar nasıl olur da farklı farklı bu işleri yapabilir? Beyin de etten yaratılmıştır. Nasıl oluyor da bu beyin sonsuz problemler çözebiliyor? (s: 19)

05 Mayıs 2011

Asla Pes Etme - Mukadder Gemici






NEREYE GİDİYORUZ?

-Nereye gidiyoruz?

İşte yeniden soruyor, bitmek tükenmek bilmeyen bir ısrarla. Küçük bir çocuk olsa, her on dakikada bir bu sorunun sorulması anlam kazanacak. Etrafımızda oturan, bizi duyan insanlar da bize gözlerini dikmeyecek. Ama o, çocuk değil. 70 yaşında alzaymır hastası bir adam babam. Trenle Ankara’ya götürüyorum onu, ablamın evinin yakınındaki huzurevine yerleştirmeye. …

28 Nisan 2011

Aşkın Sönmeyen Ateşi Yaman Dede - Mustafa Demirci








Ahmet Remzi Dede yüreği ilahî aşka teşne olan bir Rum gencine rehberlik edecek olmanın huzuru içindeydi. Yamandî ise, böylesine birikimli bir Mevlevî şeyhinin dizi dibinde Mesnevî okuyacak olmanın sevinci ile kendinden geçmişti. Nitekim bu sevinci boşa çıkmamış Remzi Dede’nin rahle-i tedrisinde Mesnevî’yi baştan sona okuma bahtiyarlığına erişmişti. Bu ders dönemi, ruh dünyasında silinmesi imkânsız etkiler bırakmış, imanına güç katmış ve zihninde yepyeni ufuklar açmıştı. Yamandî hayatının dönüm noktalarından söz ettiği bir mektubunda Mesnevî hocasından bahisle şunları söylüyordu:

21 Nisan 2011

Teksas'tan Hakikate Yolculuk - Najla Tammy İlhan




İslam’ı kabul etmekte bu kadar kötü olan neydi? Murat bu dini bana genel olarak anlattı, ben de mantığımla ve önceki bildiklerimle onu değerlendirdim. İslam dininin inandıklarımla çelişmediğini, aksine çok örtüştüğünü gördüm. Allah, melekler, kitaplar, peygamberler, hesap günü, kutsal irade kavramları İslam’a göre doğruydu. İncil bana, bir şeyin neticesine bakarak onun doğru olup olmadığını anlayabileceğimi söylüyordu. İslam’ın da nezaketi, misafirperverliği, büyüklere saygıyı ve aklı doğru kullanmayı savunduğunu öğrenmiştim. İçkiyi yasaklıyor, sağlıklı beslenmeyi teşvik ediyordu. Düşünmeyi ve çalışmayı öneri

11 Nisan 2011

Tanrı Sana Küsmedi - Senai Demirci / Yusuf Özkan Özburun











..senin için güneşi doğdurup batıran Rabbin, çevreni sayısız güzelliklerle donatmıştır.
şimdi elini yüreğinin üstüne koy; yüreğinin vuruşlarını hisset.
yok olabilirdin ama varsın.
var olduğun halde, cansız olabilirdin ama canlısın.
canlı olduğun halde, bir bitki ya da hayvan olabilirdin,
ama insansın.
bütün bu güzelliklerin içine çağrılısın.
yeryüzü sarayında en güzel bileti sana vermişler.
farkında mısın? (s:50-51)

06 Nisan 2011

Eşim Aşkım Olsun - Sema Maraşlı








-Yaşı kaç olursa olsun her kadının içinde hiç büyümeyen küçük bir kız vardır. O kızı ne kadar çok sever, ne kadar çok mutlu edersen, o kadını da o kadar mutlu edersin.
Nasıl yani?

10 Mart 2011

Huzursuz Bacak - Mustafa Kutlu





Nuri’nin durduğu yere doğru yürüyorum. Yine mezar taşlarına bakıyor, bazılarını okuyorum. Mezar taşları sosyal tarihimizdir. Eski mezar taşları hal tercümesi, meslek, tarikat, tarih v.b. gibi pek çok alanda bilgi verir.

08 Mart 2011

Bir Değirmendir Bu Dünya - Cahit Zarifoğlu







İhtiyar dünyanın, zillet dolu günleri tepemizde demokles’in zalim kılıcı sanki… Ufkumuz kararmış, kalbimiz taş, gözlerimize mil çekilmiş âdetâ… Kendimizden, kendi öz ve süflî menfaatlerimizden başka görebildiğimiz, düşünme haysiyeti gösterebildiğimiz hiçbir mesele ve hiçbir değer yok gibi…

03 Mart 2011

Acı Çekmiş Yüzünde - Cihan Aktaş



"DAĞINIK DÜNYA" başlıklı hikâyeden:



Birkaç yıl önce, daha yeni evliyken, sayım günü eve gelen üniversiteli genç kızla delikanlıyı hatırladı: “Mesleğiniz nedir efendim?”

“Şeyy (hukuk fakültesi bitirdim diye hukukçuyum diyemem ki…), herhalde…ev kadınıyım.”

01 Mart 2011

Înna lillah ve inna ileyhi raciun

"Tarihimizdeki bütün zaferler silahla değil maddi üstünlükle değil sadece iman, aşk ve azimle kazanılmıştır. Bir ülkenin gücü; tankı, topu, parası değil, imanlı evlatlarıdır. Bunun da temelinin; inançlı, milli ve manevi değerlerine bağlı aileler olduğu unutulmamalıdır. İnanç, her şeyin temelini teşkil eder ve gençler olarak sağlam bir imana sahip olunmalıdır.
Kıymetli gençler insanların hayrı ve saadeti için, tüm gücünüzle çalışın. Her nefesin hesabının verileceğini bilerek, hayır yolunda çalışın. Ömrünüzün sonuna kadar insanlığa hizmete devam edin."
Necmettin Erbakan

Hocam, mekânın cennet olsun.

Allah senden razı olsun.
Nur içinde yat.

26 Şubat 2011

Gençlerle Başbaşa - Ali Fuad Başgil



Genç okuyucum! Başarılı olma yolunda rastlayacağın başlıca düşmanlar; başta tembellik olmak üzere, kötü arkadaş ve kötü örneklerdir. Bu arada kötü kitap ve kötü hocanın sana yapacağı kötülükten de bahsetmek ve seni bunlara karşı da uyandırmak gerekir.

23 Şubat 2011

Söz Yangını - Senai Demirci




Gıybet eden, doğruyu söyler. Yalan söylemek, gıybetin tanımı içinde yoktur. “Kardeşin hakkında, onun hoşlanmayacağı doğru şeyleri söylemen gıybettir” der Peygamberimiz. Her söylediğimiz doğru olmalı, evet, ama her doğruyu söylemek doğru değil demek ki… Gıybetin konusu, söylememin doğru olmadığı bir doğrudur.

17 Şubat 2011

İçimdeki Cennete Yolculuk - Ümit Meriç



Kur’an-ı Kerim Peygamberimize(a.s.m) nazil olmuştur ama her an hepimiz için tekrar nazil olmaktadır. Bunu çok kereler tecrübe ettim. Tecrübe edenlerden de dinledim. Kur’an-ı Kerim yaşayan bir kitaptır. Onun için de “mucize” dir. 1957 yılından itibaren kitap okumaya başladım. Önce babama okudum, sonra kendim okudum. Herhalde elli senedir kitap okuduğum söylenebilir. Bütün bu kitapları okuduktan ve otuz yıla yakın bir süredir, kusur-u küsuratıyla namaz kılmaya niyet eden bir kul olduktan sonra geldiğim nokta şudur:

15 Şubat 2011

Erkek / Kadın Gözüyle Aşkın Bir Yüzü - Cengiz Hortoğlu & İkbal Gürpınar





Erkek Gözüyle Aşkın Bir Yüzü

Onu kırmamak için daha fazla konuşmadım. İletişimin evliliğin temeli olduğunu bugün daha iyi öğrendim. Anlaşılmaya çalışmak yerine anlamaya çalışmalıydım. Dinletmeye çalışmak yerine dinlemeliydim. (s. 44)

26 Ocak 2011

Uçtum Rengime Kondum / Arayış Öyküleri - Nur Arıoğul




Ney çalan turiste uzun uzun baktım. Ney’ini üflerken ona kendi ruhundan hayat veriyor, sanki tüm ahengi akort ederek dinlendiriyordu. Elindeki ney de, diğerleri gibi sazlıktan koparılmış kuru bir kamıştı; ama üfleyişle farklı bir boyut kazanıyordu.

25 Ocak 2011

Hiç - Sadık Yalsızuçanlar



...Sahi okulu vardı bir zamanlar. Beyazıt meydanına bakan görkemli bir kapısı. Beyazıt camiine, meydana, meydandaki çınara, çınarın yanından girilen sahaflar çarşısına bakan. İki yanında polis bekleyen. Uzun saçlıları, blucinlileri ve başı örtülüleri içeri almayan.

18 Ocak 2011

Kendini Arayan Adam - Halit Ertuğrul




bir eczahanenin içinde bulunan hayat ve şifa verici ilaçlar, onların iyi bir kimyager tarafından yapıldığını gösterir. Bir ilacın ustasız ve kimyagersiz meydana gelmesi imkânsızdır. Aynen bunun gibi, dünya da o eczaneden daha büyük ve daha mükemmel bir eczanedir. Dünyanın içinde bulunan dört yüz bin çeşit bitki ve hayvanların da, o ilaçlar gibi maharetli bir eczacı tarafından yapılması icap eder.

O küçük eczanedeki ilaçlar bir kimyager tarafından yapılıyorsa, bu dünya eczanesi de eczacısız ve kimyagersiz olmaz. O da Allah olmalıdır. (s: 40) (Meyve Risalesi, Bediüzzaman Hz.)

12 Ocak 2011

Yanılmışım Tanrı Varmış / Dünyanın en ünlü ateisti fikrini nasıl değiştirdi? - Antony Flew




Yarım yüzyıldan fazla bir süre boyunca ateizmi açıklayıp savunduktan sonra neden buna inanıyorum? Buna kısaca şöyle cevap verebilirim: modern bilimin ortaya çıkardığı dünya resmi, benim gördüğüm şekliyle böyle. Bilim, doğanın Tanrı’ya işaret eden üç boyutuna ışık tutuyor. Bunlardan ilki doğanın kanunlara uyduğu gerçeği. İkincisi, hayat boyutu; maddeden kaynaklanan ve zekice organize edilip amaca yönelik hareket eden varlık boyutu. Üçüncüsü ise doğanın varlığı.

05 Ocak 2011

Öğlen Namazına Nasıl Kalkılır? - Bülent Akyürek



Namaz kılmayan birçok insan “Allah affetsin kılmıyorum ama…” diyor.Aman Allah’ım! Bu ne merhamet, bu ne alçak gönüllülük!
“Allah affetsin.” diyerek kendisini anında bağışlayan insan, üç kuruş alacağı için borçlusunu bağışlıyor mu acaba?

01 Ocak 2011

Merhamet ve Metanet / Bir Psikoloğun Eşinin Hastalığına ve Ölümüne Tanıklığı - Ken Wilber





Ulusal Kanser Cemiyeti ulusal yayında(New York Times 24 Nisan 1988) “kanser çeşitlerinin yarısının artık tedavi edilebilir durumda” olduğunu açıklıyor. Gerçek: Son kırk yılda, çok övülen “kanserle savaş” girişimleri ve radyasyon, kemoterapi ve cerrahi üzerine yazılmış bir sürü bilgilendirici metne rağmen kanserin tedavisinde önemli bir gelişme görülmedi.