28 Eylül 2014

Şehrim Aşk / Leyla İpekçi



Kâbe'ye bakmaya devam ediyorum...
Yavaş yavaş anlamaya başlıyorum onu seyrederken; öteki diye bir şey yok. Gece gündüzden ayrı değil, şer hayırdan ayrı değil, sen ben'den ayrı değil, şer hayırdan ayrı değil... Ayrılık yok. Birlik var yalnızca. Biz durduğumuz yerden her şeydeki ayrılığı görüyoruz. Bazılarımız, kâmil insanlar, yalnızca bu birliği görüyorlar. Kâbe'de sembolleşen... Başkaları; benim bakışlarımla oluşturduğum bir yanılsama. Varolduğunu sandığım her şey, benim zannıma göre biçimlenen birer geçici suret. Bütün bu dönen insanlar birer hayal olmaya başlıyor giderek. Ben de öyleyim. Ötekinin gölgesi benim üzerime düşüyor her adımımda. Öteki de benim... Hepimiz bir vehimiz... Birlik var yalnızca; O var! (s:31)

24 Eylül 2014

Senin Hikâyen/Fatma Barbarosoğlu



Hikayelerin Hikayesi İçin Önsöz

...Ders çalıştığım zamanlarda başka annelerin "Hadi çalışsana çocuğum!" ikazının aksine, evin en tenha bulduğum köşesine saklanmış iken, örgüsünü koltuğunun altına sıkıştırıp "Sen çalış, ben şurda örgümü öreyim" deyip saklandığım mekanları tarumar eden annem.

09 Eylül 2014

Beyinsiz Adam Yazıklar Olsun/Hakim Türkmen



İnsanlar, işsizlerin bütün gün evde yattıklarını düşünür. Herhangi bir ortamda lafın gelişi yorgun olduğunuzu söylerseniz aslan görmüş geyik gibi kafalarını bir miktar kaldırıp şaşırırlar. Oysa bir işsizin çoğu zaman gün içerisinde kafasını kaşıyacak zamanı olmaz.

02 Eylül 2014

Sıradışı Bir Ödül Töreni/ Mustafa Kutlu



Zeytincilerin işi margarin çıkıp yaygınlaşınca bozuldu. Zaten Anadolu içlerinde zeytinyağını pek bilmezler. Onlar tereyağı kullanır. Ama ne dedik: Keser döner sap döner. İletişim arttı, okumuşun sayısı fazlalaştı, hangi yağın kıymetli olduğu neden sonra farkedildi. İşte o zaman zeytinciler yeniden işe sarıldılar.
Lakin geç kalmışlardı.