27 Nisan 2007

Yitik Cennet - Sezai Karakoç



İlâhinamedeki o şeytan öyküsünü hatırlıyorum burada birdenbire. Nasıl da dışarıda olan şeytan, Havva’nın çocuk sevgisi ile Âdem’in saflığının birleşmesinden faydalanarak ve görünüşte yenilerek insanın içine girmenin yolunu bulmuş ve sonunda Âdemin içinden şöyle fısıldamıştı: “Şimdiye kadar dışındaydım ve her zaman için, yenilmem mümkündü. Ama şimdi içine girdim, etine ve kanına karıştım. Artık yenilmem mümkün değil.” (s: 8)

16 Nisan 2007

Kitab-ül Hiyel - İhsan Oktay Anar



“Ustaların kılınç yapmak için saatlerce ve günlerce dövdükleri demir neden serttir, bilir misin? O, insanoğluna hemen boyun eğmez., çünkü onların, kendisiyle işleyecekleri suçları bilir. Bu yüzden de ortak olacağı günahların bedelini ateşte dövülürken peşinen öder. Zalimlerin kolları kendi erişilmez isteklerine göre çok kısadır. Tutkularının büyüklüğü onları böylece sakat kıldığından, bizim kılınç dediğimiz koltuk değneğini kullanırlar. İcat ettiğin silah işte onların tutkularını büyütecek ve zulümlerini arttıracak. Sen onların kollarını uzattın. Oysa kılınçlar yeterince uzun değil miydi?” (s: 12)

12 Nisan 2007

Faust - Goethe



BAŞKA BİR KENTLİ:
Pazar ve bayram günleri savaştan ve onun patırtısından daha hoş bir konuşma bilmem! Ta uzaklarda, Türkiye’de, halkların birbirleriyle savaşını konuşmak ne zevkli! İnsan pencereye yaslanır, şarabını içer, nehirde çeşitli gemilerin süzülüp gidişini izler. Akşam olunca, keyifle eve döner. Barışı ve barış zamanlarını kutsar.

07 Nisan 2007

Kendine İyi Bak - Kemal Sayar



Ben insanlara en az ‘eyvallah eden' kişilerin, erdem sahiplerinin, iktidarın albenisine râm olmayanların, hâsıl-ı kelam ‘bu çağın soyluları’nın hayatta güzel söz söylemekten başka meziyetleri olmayan insanlar arasından çıktığını sanıyorum. Rindler, dervişler, şairler, hikâyeciler, kâinatı kuşatan İlâhi Nağme’yi terennüm edenler, âlimler, sanatkârlar, Mecnun’lar… Hayatı güç toplama yarışına çevirmeyenler. Ağır ve düşünceli yürüyenler. Yalnız Allah’ın önünde eğilenler. Bir gülü koklamasını bilenler. Ne mutlu onlara… (s: 22)

02 Nisan 2007

Afrikalı Leo - Amin Maalouf



“Gidin, göç edin. Tanrı size yol göstersin; çünkü yabancıların egemenliğinde ve aşağılanarak yaşamayı kabul ederseniz, inancın alaya alındığı bir ülkede yaşamayı kabul ederseniz, Kitap ve Peygamberin, -üstlerine hep nur yağsın- her gün alaya alındığı ve aşağılandığı bir yerde yaşamayı göze alırsanız, Müslümanlığın utanç verici bir görüntüsünü çizmiş olursunuz. Ulu Tanrı bunun hesabını Hüküm Gününde sorar." (s: 73) (1516-1517)