27 Şubat 2014

Öfke Kontrolü/Mehtap Kayaoğlu



...Bir sorunla karşılaştığınızda öncelikli olarak iki soru gündeme gelir:
a) "Hay Allah, nereden çıktı bu şimdi?"
b) "Nasıl çözümleyebilirim?"

Siz hangi soruya odaklanmak istersiniz? Beyniniz odaklandığınız konuda üretim yapmaya başlıyor bile.
a şıkkına odaklandığınızda, o sorunun devreye girmesine yardım eden ne kadar olumsuz duygunuz varsa hepsi beyninize hücum edecektir.
b şıkkına odaklandığınızda ise, o sorunun çözümüne ve sizden uzaklaştırılmasına yönelik tüm bilgiler zihninize hücum edecektir.
Hangisine odaklanmak istediğinize artık siz karar verin. (s: 95-96)
Öfke hali yaşadığınızda  kendinizi sakinleştirmeye çalışmak, en doğru seçeneğinizdir. Nefes alıp verişlerinizi, kalp atış hızınızı kontrol ederek, kendinizi fizyolojik olarak sakinleştirip, içinizdeki öfke duygusunu hafifletebilirsiniz. (s:152)
Herkes sinirleneceği zamanı kestirebilir. Sinirlerinizin gerilmeye başladığını, öfkenizin artacağını hissettiğinizde, burnunuzdan kocaman derin nefes alın, içinizde bir süre bekletin ve bunu ağzınızdan geri verin. Aynı işlemi 35-40 kez tekrar edin. Beyninizin ve vücudunuzun rahatladığını hissedeceksiniz. (s: 175)
Öfkeliyken yapacağımız en pratik yöntem şudur:
* Burnumuzdan derin kocaman bir nefes almak
* İçimizden 10'a kadar saymak
* İyi ve güzel şeyler düşünmeye çalışarak, ortamdan uzaklaşmak
* Öfke anlarımız için bu davranışı huy haline getirmek
* Öfkelerimizi doğru ifade etmeyi öğrenmek, böylece içimizde biriktirmemektir. (s:153)
Eğer kızgınlık doğru bir biçimde ifade edilemezse, bir süre sonra bu duygu kişinin kendisine döner ve yüksek tansiyon, psikosomatik rahatsızlıklar (ülserler, alerjiler vs.) ya da depresyon gibi sorunlara yol açabilir. (s: 152)
"Eyvah, herşey mahvoldu" demek yerine, "Olan oldu, dünyanın sonu değil ya!" diyebilen kişiler olun!
 Farkında olmadan çok sık kullandığımız uçlu ifadeler vardır. "Asla" veya "Her zaman" gibi. Bu ifadeleri mümkün olduğunca  kullanmamak. Bunlar, insanı sınırlayan, hareket alanını daraltan ifadelerdir. "Bu iş asla düzelmez" diye düşünen birisi, işin düzelmesiyle alakalı yapacağı davranışların tümünden vazgeçebilir. Böylece çaresizlik duyguları içinde hissederek, endişelenip öfkelenmeye başlayabilir. (s: 172)
Önemli kararları kızgınken vermeyin. Çünkü insan, kızgın olduğunda, olayları değerlendirmedeki sağduyusunu yitirebilir. Makul kararlar vermek yerine, sonradan pişman olacağı kararlar verir.(s:173)
... Aklınıza gelen ilk şeyi söylemeyin. (s:176)
Öfkeleceğinizi, sinirleneceğinizi hissettiğiniz anlarda, durumla ilgili kızgınlığınızı yatıştıracak hoş bir espri üretmeye çalışın.Göreceksiniz ki, nükteli düşünceler geliştirdikçe daha sakin ve keyifli tipler olacaksınız.
...Mizahi yönü gelişmemiş kişiler ne yapsın? Tabii ki bol bol fıkra kitabı okusun, karikatür kitabı alıp okusun ve komedyen ünlülerin cdlerini alıp izlesin. Bu tür yayınlar, hepimizin bakıp düz gördüğü durumları, farklı açılardan izleme fırsatı tanır. (s:177)
(Nesil Yayınları, 2013, 216 sayfa)



KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:
Sorularla ve Örnek Vakalarla Öfke Kontrolü 
Baldan tatlı olduğu söylense de, herkese ancak acı tattıran bir duygudur öfke. Onun yaydığı acı sonuçlardan ne öfkeli kişinin iç dünyası uzak kalır, ne de onun öfkelendiği kişiler. Kişi için, aile için, toplum için öfkenin sonuçları, hep olumsuzdur.

Durum bu olduğu halde, öfke, hayatın bir gerçeği… Sonuçları ne olursa olsun, insanlar öfkeleniyor; ve hatta bütünüyle bir hayat, o andan itibaren öfkenin güdümüne giriyor.

Peki, öfkeli olmak veya öfkeli kalmak, bir alınyazı mıdır insan için? Öfke tarafından yönetilmemek mümkün müdür? Dahası, öfke denilen bu sert ve güçlü duyguyu yönetmenin yolu ve imkânı var mıdır?

Elinizdeki kitap öfkenizi tüm yönleriyle tanıyabilmeniz, altında yatan nedenlerin keşfini yapabilmeniz ve bu nedenlerden yola çıkarak öfkenizi kontrol altına alabilmeniz için hazırlandı.
Örnek vakalardan ve profesyonel öfke kontrolü eğitimlerinden esinlenerek hazırlanan bu kitabı okuduğunuzda, öfkenin olumsuz sonuçlarından ve sizi tırmalayan yanlarından uzaklaşabilmenin hafifliğini ve huzurunu yaşayacaksınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder