09 Temmuz 2014

Ev İşlerini Savaşa Dönüştürmeyin/Lynn Lott/Riki Intner



Bir gün evdeki dağınıklıktan şikayet ettiği bir anda sesini teybe aldı. Sesini dinleyince o durmadan şikayet eden tonu duyunca çok şaşırdı ve arkadaşlarına da hak verdi. Bundan sonra günde 5 dakika daha yumuşak bir tonda konuşmak için alıştırma yapmaya başlar ve kaydettiği sesi işe giderken arabada dinler. Bir haftadan daha kısa bir zamanda sesindeki olumlu değişikliği arkadaşları da fark ederler. (s:32)

Eğer, bir şeyi tekrar tekrar söyleyip çok uzun açıklamalar yapıp nasihatler veriyorsanız, çok fazla konuşuyorsunuz demektir. Çocuğunuzu tehdit ve bağırma ile motive etmeye çalışırsanız, başarılı olamazsınız. Çocuğunuzun elleri ile kulaklarını tıkadığını, bakışlarının bulandığını görüyorsanız, sizin çok fazla konuştuğunuzu düşünüyordur. (s:33)

Bir iş yanlış ya da eksik yapıldığında insanlara yeteri kadar çaba harcamadıklarını söyleyip, eksikliklerini yüzlerine vuruyorsanız; onları cesaretlendirmek yerine, cesaretlerini kırarsanız işin daha kötüye gitmesine belki de onların tamamen vazgeçmelerine sebep olursunuz. (s:45)

İstemeden yanlış mesajlar veriyor olabilirsiniz:

Bunları söylerseniz                  Böyle anlaşılır
Yapmama izin ver!                  Sen yapamazsın.
Dışarı çık ve oyna.                  Anne-babalar iş yapar, çocuklar oynar.
Sen çok küçüksün.                  Sen yeterli değilsin.
Böyle yapılmaz.                      Sen doğru yapmıyorsun.
Ben buradayım.                      Sen öğrenemezsin.
Bunu ben yapabilirim.              Sen yanlış yapıyorsun.
Bunu ben böyle yapmıyorum.  Sen kötüsün.

Aşağıdaki mesajlar işbirliğini ilerleten onlara güven veren, cesaretlendirici mesajlardır.

Bunları söylerseniz                 Böyle anlaşılır
Uğraş.                                    Bunu yapabilirsin.
Süpürge burada,                     Eğlenceli bir iş.
bana yardım edebilirsin.
Bunu yapabilirsin.                   Senin yeteneğin var.
Teşekkürler, bana                   Seni takdir ediyorum.
çok yardımcı oldun.
Temizlik zamanı,                    Herkesin bir yardımı olabilir.
haydi beraber yapalım.
Haydi bu işi hemen                 Biz işte ve eğlencede beraberiz.
bitirip pikniğe gidelim.                                            
 (s:50-51)

Çocuklarınızın davranışlarının sonuçlarını anlamaları için 'Eğer sen anne veya baba olsaydın, çocuğun bunu yaptığında ne yapardın?' diye sorun. Çocuğunuz büyüdükçe, her gün zaman ayırıp ona hayatının nasıl gittiğini sorun ve dediklerini dinleyin. Bu, çocuğunuzun duygu ve düşüncesinden haberdar olmanın en basit yoludur. Bir aile her gün akşam yemeğinde 'Sana göre bugünün en önemli şeyi neydi?' ya da 'Bugün seni ne sevindirdi ya da kızdırdı?' diye sorun. Ailedeki herkes bu sorulara cevap vermek isteyecek ve böylece herkes için eğlenceli bir ortam oluşturup birbirlerini dinleyeceklerdir. (s:73)

(Hayat Yayınları, 1999, 205 sayfa)


KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:
Yükünüz arttıkça, ergenlik çağındaki çocuklarınız size daha mı az yardım ediyorlar? Çocuklarınızın işbirliği hakkında hiçbir bilgileri yok mu? Ailenizin size yardım etmesini rüşvet, ısrar ya da tehditle mi sağlıyorsunuz?

Ev işlerini Savaşa Dönüştürmeyin adlı bu kitap, ailede iki ya da on kişi olsanız bile -birlikte yaşayan arkadaş gruplarını da aile kategorisinde düşünebilirsiniz- bütün aile üyelerinizle işbirliğini saygın ve eğlenceli bir şekilde nasıl başarabileceğinizin canlı örneklerini sunuyor. Bu kitaptaki yöntemleri daha iyi kavradıkça, kendinizi ailenize daha yakın hissedip, ailenizdeki kaos ve çelişkinin dostluğa dönüştüğünü göreceksiniz.

Bu kitap, işbirliğini hayatlarının bir parçası haline getiren ailelerle ilgilidir. Aile, bu kitapta daha geniş anlamda ele alınmıştır. Hangi aileye bakarsanız; ebeveyn, çocuklar, büyükanne- büyükbabalar ve bazen de evde yaşayan kimi evcil hayvanlar görürsünüz. Bazen de aile, akrabalık ilişkilisi bulunmadan beraber yaşayan yetişkinlerden oluşur ki, bu yaşam tarzı da büyük sorumluluklar ister.

Eğer, aile hayatınızda işbirliğini geliştirmek için önünüzde bir model varsa işiniz kolaylaşacaktır. Bu sebeple, kitapta anlatılanlardan faydalanmış bir çok ailenin hayat hikayelerini sizlerle paylaşacağız.

Geleneksel, her şeyi kendisinin yapması gerektiğini düşünen hanımların; aileye paylaşmayı öğreten bireyler haline dönüşmesinden gurur duyacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder