24 Aralık 2010

Okumayı Sevdirme Yolları - Ahmet Maraşlı



…eğer her gün 1 saat okumaya gücünüz yetmiyorsa, yarım saate inin, olmazsa 20 dakikaya, 15-10, hatta 5 dakikaya inin, hiçbiri olmuyorsa 1 dakikaya inin. Gözünüzde büyüyen ve sizi okumaktan uzaklaştıran zamanı küçültün. Kendinizi kandırıp bir şekilde başlayın.
Başlangıçta her gün yapamazsanız iki günde bir uygulayın. Okumalarınız belirli vakitte olsun ki, alışkanlık yapsın. Çok az olduğu için de gözünüzde büyümesin, başlama gücü versin.
Uygulamada ısrar ve inat edin. İnat damarını olumsuz yönlerde çok kullanıyoruz, artık asıl kullanılması gereken yerlerde kullanalım. (s: 34)

…anne ev işlerini yaparken, çocuğun oyalanması için çizgi film seyrettirmek yerine, teşvik ve iltifatlarla, “İş yaparken bana kitap okur musun?” diyebilir. (s: 53)

Yazar ve kitap sayısı, hepsini okuyamayacağımız kadar çok. Öyleyse, çocuğun seçkin yazarlar ve kitaplar arasında yetişmesini sağlayın. Fakat burada da, ince eleyip sık dokuyun. Çünkü, özellikle günümüz dünyasında reklam ve propagandanın gücü, birçok gerçeğin üstünü kapatıyor. Popüler kitabın seviyeli kitap anlamına gelmediği gerçeğini unutmayın. “Çok satan kitaplar”ın her zaman “çok okunan kitaplar” olmadığı gibi. (s: 70)

…Özel Fatih Fen Lisesi edebiyat öğretmeni Necati Orhan’ın anlattıkları:
“Öğrencilerin yaşına ve ilgi alanına göre kitap seçmeye önem veriyorum. Özellikle hazırlık sınıfı öğrencileri ve kitap okuma alışkanlığı olmayan öğrencilere biyografi kitapları okutturmayı tercih ediyorum. Özel okullarda okuyan öğrencilerin belli bir kısmında –ailenin maddî durumunun iyi olmasının da etkisiyle- gelecek kaygısı yok. Dolayısıyla ideal yok. Onları harekete geçirebilmek için bu tür kitapların çok yararlı olduğunu gördüm.Yine lise öğrencileri için klâsiklerin faydalı olduğunu düşünüyorum.” (s: 173)

Bütün memurlara, mesai saatleri dahilinde her gün 15-20 dakika ya da yarım saat kitap okuma süresi verilebilir. Aynı uygulama, okumanın öneminin farkında olan işyeri sahipleri tarafından yapılabilir. (s: 221)

(Bilge Yayınları, 2009, 248 sayfa)


74


KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:

Okumak bir eşiktir, adam olmak ise bir yol.
Eşiği geçecek ve yürüyeceğiz; bu bizim mahkumiyetimiz, mecburiyetimiz, imtiyazımız, bahtımız ve şansımızdır. Nereye doğru nasıl yürüyeceğimizi biz tayin edeceğiz. Sırf okumuş veya okuyor olmakla istikametimizi en doğru tarzda tayin etmek mazhariyetine erişemeyiz.
Doğru tevcih etmeyi bilmeyenlere pusula yol göstermez. Eşiğin ötesi cennet; cennetten muradınız ne ise o.

Elinizdeki çalışma, size ve sevdiklerinize o eşiği nasıl güle oynaya geçebileceğinizi gösteren bir kitap muhibbinin eseri; okumakla başı hiç hoş olmayanların bile içinde, eşiği geçmek için kendine uygun görünen bir yol bulabileceği bir kitap. Bugünlerde sayısı hızla artan ve insanı düpedüz kariyerist olmaya yönelten başarı kitaplarından bir yenisi değil.

O size en çetrefil, en uzun ama en leziz yolu tarif ediyor.
Ve eşiğin ötesi cennet!
Ahmet Turan Alkan

Bu kitabı özellikle öğretmenlerin, yöneticilerin, her türlü meslek sahibinin, kısacası her anne-babanın ve gencin okuması şart.

Kitap okumayla ilgili akla gelen hemen hemen her sorunun cevabını bulacağınız bu güzel kitabı hazırlayan dostum Ahmet Maraşlı'yı hararetle tebrik ediyor, böyle nitelikli bir kitabı kültür dünyamıza kazandırdığı için teşekkür ediyorum. Eline, emeğine sağlık...
Psikiyatrist Doç. Dr. Sefa Saygılı

Elinizde tuttuğunuz bu kitap, sevgili dostum Ahmet Maraşlı'nın yıllara yayılan çabalarının güzel bir meyvesi... Öyle ki bu meyve gelecek kuşaklar için birinci dereceden gıda olacaktır. Maraşlı, bu kitabında sadece kitap okumayı sevdirme yollarını değil, aynı zamanda evreni, insanı ve Söz'ü okuma yollarını herkesin anlayabileceği biçimde ortaya koyuyor.
Eğitimci Yazar Yusuf Özkan ÖZBURUN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder