01 Aralık 2010

Genç Doktora Mektuplar - Dr.Perri Klass



Fakültede birinci sınıf öğrencisiyken, dördüncü sınıftan biri, uçakta yolculuk yaparken göğüs ağrısı başlayan biriyle karşılaşmamız halinde ne yapmamız gerektiğini anlatmıştı.”Yerinizde oturacak ve yardım önerisinde bulunmayı düşüneceksiniz, ne de olsa siz bir tıp öğrencisisiniz. Ve kendinizi berbat hissedeceksiniz, çünkü ne yapmanız gerektiğini bilemeyeceksiniz. İşte bu yüzden, size yapılacakları anlatıyorum,” dedi. “Öncelikle herhangi bir doktor –gerçek bir doktor- kendini ortaya atana kadar otuz saniye kadar bekleyin.
Eğer öyle birisi çıkmazsa, gidip hastayı sakinleştirin ve ona birkaç soru sorun. Kalbiyle ilgili bir sorunu var mı? Nitrogliserin kullanıyor mu? Şayet kullanıyorsa hemen bir tane verin. Yanında ilacının bulunmadığını söylerse, uçuş ekibinden ilacı yolculardan temin etmesini isteyin. Ayrıca bir oksijen tüpü de isteyin. Ardından, pilota uçağı en kısa zamanda uygun bir yere indirmesini söyleyin. Böylece elinizden geleni yapmış olacaksınız.” Ağzından çıkan her kelimeyi bir bir not ettiğimi hatırlıyorum. Tüm bunları becerebileceğim ve hastayı sakinleştirebileceğim konusunda umutsuzdum ve içimde böyle bir zamanda bir kriz yaşayacağım hissi vardı. (s: 43)

Benim çalıştığım nispeten düşük teknolojili ve nispeten eski moda tıp dünyasında (temel bakım pediatrisi) bile, doktorların, kendi tıbbi becerilerine güvenmekten giderek uzaklaşmaya ve başka bir test daha istemeye amansız bir eğilimi vardır. Çoğumuz biliriz ki, bu yüzyılda, bu ülkede(A.B.D.) doktorluk eğitimi aldığımızda, olağanüstü mesleki cephanemizin –tanısal testlerimiz, görüntüleme aletlerimiz, yaşam destek sistemlerimiz, mucize ilaçlarımız ve hatta mucizevî olmayan ilaçlarımız- yanı sıra, kompleks bir teknik destek ağına bağımlılık geliştiriyoruz. (s: 65)

Ne için evde oturmuş endişeleniyorum? O sekiz yaşındaki kız gerçekten bakteriyel zatürree mi geçiriyordu? Bir göğüs filmine baksa mıydım? Ciğerlerinde bir hışırtıya rastlamadım fakat ağır bir öksürüğü ve yüksek ateşi vardı. Acaba şimdi evinde solunum mücadelesi mi veriyor? O genç çocuğun gerçekten menenjit geçirme ihtimali var mı? Boynunun ağrıdığını söylemişti, ben de bunun boğaz ağrısından kaynaklandığına kanaat getirdim ve strep testi negatifti, bundan dolayı ona bunun sadece bir virüs olduğunu söyledim. Ama gerçekten hasta görünüyordu. Şu anda evinde ölmek üzere midir? Peki ya 40,5 ateşle yatan o altı aylık bebek? Sanırım bağışıklık kazandı diye onunla ilgili fazla rahat davrandık; aslında onun hastanede gözlem altında tutulup antibiyotiklerini alıyor olması gerekirdi. (s: 146)

(Profil Yayıncılık, 2008, 200 sayfa)


73


KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:

"Perri Klass kendi nevrozları hakkında dürüst, kendi mesleğindeki çatışmalar ve uyum hakkında düşünceli, beraber çalışmak zorunda olduğu kendini beğenmiş sahtekârlara öfkeli ve gördüğü her şeyi bize anlatacak kadar korkusuz."
San Francisco Chronicle

Doktor olma yolunda mı ilerliyorsunuz? Sevdiğiniz birinin neden doktor olmak istediğini mi merak ediyorsunuz? Kendi doktorunuzun aklından gerçekte nelerin geçtiğini mi öğrenmek istiyorsunuz? Doktorluğun zor ve kolay yanlarını mı merak ediyorsunuz? O halde Amerika`nın en sevilen hekim ve yazarı olan Perri Klass`ın ustaca seçilmiş kelimeler dünyasında aradığınız pek çok şeyi bulacağınıza emin olabilirsiniz.

Hastalar ya da aileleri üzerine yapılan ahlaki yargılar, hekimin tetiklediği intihar vakaları ve ölümler, kendinizin ya da bir aile ferdinin doktorluk mesleğiyle birlikte sürdürdüğü günlük yaşam, hasta olarak gelen doktorlar ve çok daha fazlası. Perri Klass, insanı kendine çeken dürüstlüğü ve iğneleyici espri anlayışıyla her doktorun hayatında önceliği olan noktalara değiniyor ve konuyu biraz daha derinleştirip onlar için önemli olan insanların yaşamlarına da dokunuyor.

Sadece doktor adaylarının değil, hemen her yaştakilerin mutlaka okuması gereken ve çok rahat okuyacağı bir eser. Çünkü doktor, hasta, hastane, ilaç, ameliyat vb hayatımızın değişmez gerçekleri ve tüm bunlar herkesi bir şekilde ilgilendiriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder