12 Nisan 2007

Faust - Goethe



BAŞKA BİR KENTLİ:
Pazar ve bayram günleri savaştan ve onun patırtısından daha hoş bir konuşma bilmem! Ta uzaklarda, Türkiye’de, halkların birbirleriyle savaşını konuşmak ne zevkli! İnsan pencereye yaslanır, şarabını içer, nehirde çeşitli gemilerin süzülüp gidişini izler. Akşam olunca, keyifle eve döner. Barışı ve barış zamanlarını kutsar.


ÜÇÜNCÜ KENTLİ: Evet komşum, ben de bunu yaparım. Varsın herkes birbirinin beynini parçalasın. Ve her şey allak bullak olsun! Yeter ki bizim evde hiçbir şey değişmeden kalsın. (s: 28)

BAKALEORUS: Kuşkusuz, ihtiyarlık şiddetli zorunlulukların buzu içinde, soğuk bir ateştir. Bir adam otuz yılını geçirdi mi, yarı yarıya ölmüş demektir.
(Bilim ve fen öğreniminde akademik ünvan) (s: 175)

MEFİSTO: Hiçbir zevk onu doyurmaz, hiçbir mutluluk ona yetmez. Onun için, sürekli değişen biçimlerin ardında koşar. Şu en son ve kof ân’ı bile, biçare, durdurmak istiyor,ölüm anı. Oysa zaman hükmünü sürüyor. Ve bana karşı öyle kuvvetle dayanan bu ihtiyar(Faust), işte, şimdi kumların üstüne devrilmiş yatıyor, saat duruyor.

KORO: Saat duruyor ve gece yarısı gibi susuyor, yelkovan da düşüyor.

MEFİSTO: Düşüyor. İş tamamlandı. Her şey bitti.


MEFİSTO: Bitti mi? Ne bönce söz! Niye bitsin? Bitti ya da hiç, bütünüyle aynı şeydir. Yaratılan şeyi zorla elimizden alıp, bir hiçe döndürdükten sonra, sonsuz yaradılış ne demek oluyor, “İşte, artık bitti!”, demenin anlamı nedir? Bu sanki “hiç var olmamıştı” demek gibi bir şey! (s: 291)

( Oda Yayınları, 2001, 302 sayfa)


15


1 yorum:

  1. çok güzel bir pyes...
    goethe hakkındakı fikirlerimi olumlu yönde değişen bir ese....

    YanıtlaSil