28 Mart 2015

Endülüs Düşlerin Son Sığınağı / Mesut Doğan



Elhamra Sarayı

Generalife Sarayı'nın sonuna doğru yaklaşırken, bir an duraksayıp bütünü görmeye çalışıyorum ve sarayların etrafını saran su kanalları, olağanüstü yeşillikte ve güzellikte bahçeler, bahçe süslemelerini gölgede bırakan hat işçiliği ve nakışlar, ayetler, şiirler ve güzel sözlerle kurulmuş büyülü bir alemde, en küçük ihtimallerin bile ince hesaplarla sanata dönüştürüldüğü, tek başına ele alındığında anlamsız gibi duran, aşırılık sergileyen, lükse kaçan her şeyin, bu bütünün büyüsünde eriyerek adeta burada anlam kazanıp güzelleşerek, işe yarayarak, sonsuz bir amaca hizmet etmenin haklı gururu içinde Elhamra'nın eşsiz tasarımını oluşturduğunu görüyorum. (s:29)


IMG_2212
Elhamra Sarayı'na karşı tepeden gece bakış

IMG_2257

Allah'dan başka galip yoktur.


Abencerrages Salonu'nu dolaşırken sekiz yüz yıllık bir Endülüs hakimiyetinin aile içi kavgalarla yoktan yere ortadan kalkması, bu rüya sarayın boş yere elden çıkması, her ziyaretçi gibi bizim de içimizi yakıyor. (s:90)

IMG_6498

Burada hangi yöne, desene, tavana, duvara ve hatlara baksanız, orada sıkışan ruhunuzu bu dünyanın içinden çekip çıkaran, rahatlatan, sonu olan ve biten her şeyi daha ileriye taşıyarak derin bir mistisizmle nehirleri denize ulaştırır gibi sonsuzlığa bağlayan, size basit ve boş gelen birçok yaşam tarzının anlamlı bir bütüne eklendiğinde nasıl güzelleşerek anlam kazandığını gösteren bir söz vaya ayet görerek Elhamra'nın bugün bile nasıl bir misyonu olduğunu anlıyorsunuz.(s:94)

IMG_2261

Kurtuba Camisi

1013 sütun üzerine kurulan bu eşsiz cami, Hristiyanlar tarafından çan kulesi ve katedral için yer açma çalışmalarında 174 adet sütununu kaybederek 839 sütun olarak %25'i cami görünümünde varlığını sürdürüyor. Kurtuba Camisi dünyadaki en büyük üçüncü cami olma özelliğini de taşıyor. (s:137)

IMG_6358

Rehberimiz eskiden caminin zemininde iki kat halı olduğunu anlatıyor. İç mekanda aydınlatma yetersiz olduğundan fotoğraf çekmekte zorlanıyoruz. Ferdinand zamanında işgal edilen Cordoba şehrinin kaderini bu cami de paylaşıyor. Camiye sığınan halk öldürülüyor. Caminin birçok yerini tahrip ediyorlar. Birçok değerli el yazması eserler ve eşyalar yağma ediliyor.
Bu işgalden kaçabilen Museviler ve Müslümanlar Osmanlı'ya sığınıyorlar. Bu tarihten sonra Hristiyanlarca birçok kez İspanya kralına bu caminin katedrale çevrilmesi için gidilmesine rağmen, kral böyle eşsiz bir eserin bozulmasına razı olmuyor. 1520'li yıllarda Vatikan'da papazın da desteği ile ispanya kralı 5. Charles'tan caminin yerine katedral yapma izni alınıyor. Caminin tam ortasına bir katedral inşa ediliyor. (s:139)

Yerel rehber caminin aydınlık bir bölümünde durarak elindeki klasörü açıp önemli bir bilgiyi açıklayacağını hissettirerek bizi yakınına çağırıyor. Kurtuba Camisi'ne katedral yapılmasıyla bu tarifsiz eserde dört önemli özelliğin kaybedildiğini söylüyor. Bunların sırasıyla, caminin içindeki aydınlık, caminin akustiği (bir köşeden seslenildiğinde bu büyük eserin her yanından sesin aynı oranda duyulduğunu hatırlatıyor), sütunların kesilmesi ile kaybolan sütunlar ve son olarak caminin içindeki sütunlar boyunca akıp giden o eşsiz görüntünün kaybolduğunu anlatıyor. (s:140)

(İz Yayıncılık, 2014, 176 sayfa)

IMG_2293

KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:

Endülüs medeniyeti, müslüman coğrafyanın kanayan bir yarasıdır. İnsanlık tarihinin en görkemli medeniyetlerinden biri, bugünkü İspanya topraklarında kurulmuş ve asırlar boyunca medeniyetin gelişmesine çok önemli katkılar sağlamıştır. Ancak 15. yüzyılla birlikte bu medeniyet Avrupa topraklarına veda etmek zorunda kalmıştır. Dönemin yıkıcı zihniyeti sebebiyle, günümüze ulaşan izleri pek azdır. Halihazırda kalanların önemi yeni yeni anlaşılmakta ve yaşatılmaya çalışılmaktadır.

Mesut Doğan'ın bu çalışması, bu medeniyetin bugün sınırlı sayıda kalmış olan kalıntıları üzerinden hareketle tarihin koridorlarında yapılan bir yolculuktur. Yazar, Endülüs medeniyetini, yaptığı yolculukta kalan sınırlı sayıdaki eser ve çevresiyle birlikte gözlemlemiş ve bir edebiyatçı duyarlılığı ile ortaya gezi/deneme arası bir eser çıkarmıştır. Sadece müslüman coğrafyanın değil, tüm insanlığın en önemli tarihsel miraslarından biri olan Endülüs medeniyetini tanımak için, bu eser güzel bir fırsattır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder