26 Aralık 2006

Denemeler - Montaigne




Bir komutanın, birazdan saldıracağı bir kalenin yamacında dostlarıyla tamamen serbest ve rahatça, gamsızca söyleşiye dalması, Brutus’un herkesin kendisine ve Roma’nın özgürlüğüne karşı tuzak kurduğu bir sırada, gece dolaşmalarından birkaç saat çalarak kusursuz bir sessizlik içinde Polybius’u okuyup notlar alması ne hoş bir şey!
Düşündükçe gönlüm açılır. Sadece küçük ruhlar işlerin ağırlığıyla ezilir; onlardan kurtulmayı, bir yerde durup tekrar başlamayı bilmezler.
Başımıza gelenleri abartır, bire bin ekler, karşımızdakini ağlatmak isteriz, adeta. Başkalarını kendi sıkıntıları karşısında sakin gördük mü överiz, ama bunu bizim sıkıntılarımıza karşı gösterdiler mi gücenip öfkeleniriz. Dertlerimizi dinlemeleri yetmez, ağlayıp sızlanmalarını isteriz. Oysa insan sevincini büyüterek anlatmalı, acısını kısaltarak. Kendini boş yere acındıran sahiden sıkıntılı olunca acınmamayı hak eder. Sürekli ah eden kimseye yazıklanılmaz. (s: 159)

Başkalarından alıntıladığım sözleri kendi söylediklerimi değerlendirecek şekilde seçebilmiş miyim, bu değerlendirilsin. Çünkü ben, zaman zaman dilimin, zaman zaman aklımın yetersizliği nedeniyle gereğince söyleyemediğim şeyleri başkalarına söyletirim. Alıntıladığım sözleri saymam, ölçerim. (s: 203)

(Oda Yayınları, 2002, 253 sayfa)

55


1 yorum:

  1. Sevgili Hayat, bloğunuzu yeni keşfettim ve benimki gibi bir kitap bloğu bulabildiğim için çok mutlu oldum. denemeler'i ben de okudum, Antik yayınevinden çıkan baskısını.bloğumda da yorumladım...
    Güzel bir kitap, en azından yazarla tanışmak için okunmalı...
    sevgilerimle...

    YanıtlaSil