06 Ağustos 2015

Başka Topraklarda Rüzgar Sert Eser / Honggyu Son



"Ayakkabının arkasına böyle basarsan çok dayanmaz."
"Öleceğim nasıl olsa."
"Şu kitaba bir baksana, güzel değil mi?"
"Öleceğim nasıl olsa."
"Birazdan, yemekten sonra görüşelim."
"Öleceğim nasıl olsa."
"Lanet olasıca, öleceksen de yapacaklarını yap da öyle öl." (s: 95)


"Bak çocuk, hiçbir şeye karşı aşırı nefret besleme. Şu an bizimle yaşayanlardan yüz yıl sonra burada nefes alıp veren kalmayacak. Bizler hepimiz, bu güzel gökle yeri, sevdiklerimizi bırakıp, buradan ayrılması gereken varlıklarız." (s: 103)

Hasan Amca bana sen de namaz kıl diye ne baskı yaptı ne de beni buna teşvik etti. Namaz kılarken onu seyretmemin ona engel olduğunu da söylemedi hiç. Hasan Amca ekmek yer gibi, nefes alır gibi doğal olarak ibadet etmeyi bilen biriydi. (s:144-145)

Yetimhanede geceler son derece küstahtı. Gece beni saklayan bir zaman değil de, varlığımın silindiği bir zamandı. Soğuk ve karanlık bir odada eski ve kirli döşemeye uzanıp uykuyu beklediğim zamanlar. Yetimler kayıp eşya gibi uzanmış bir halde, birilerinin gelerek kendilerini alıp götürmelerini isterlerdi. Kendilerinin kasten kaybedilmiş bir eşya oldukları gerçeğini de iyi bilirlerdi. Fakat artık götürecek kişiler, onları kaybeden ya da atan asıl sahipleri olmasa da fark etmezdi. Hepsi de buradan götürülerek, işe yarar bir şey olarak kabul edilip kullanılmak isterdi. (s:183)

(Martı Yayıncılık, 248 sayfa, 2013)

IMG_2144

KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:

Kore Savaşı'nda mücadele edip, savaştan sonra orada kalan bilge bir Türkün dokunaklı hikâyesine yer veren bu roman başucu kitabınız olmaya aday...

Dünya insandan oluşan dikenli bir teldir. Yeryüzünde bir saniye bile yaşasan yaralanırsın! Hayata karşı mağlup olmuş, Kore Savaşı'nın derin izlerini bedenlerinde ve zihinlerinde taşımaya mecbur kalmış bir neslin yüreğinden dökülenlere kulak vermek; Yalnızlıklarına tutunmuş, kabullendikleri yenilgilerini tanımadıkları bir çocuğun gözlerinde yeniden yaşayan bir grup insanın çığlıklarını duymak; Yetimhaneden evlatlık alınan bir çocuğun kapanmayan yaralarına tanık olmak için; Bu romanı okumalısınız...
Bu kitap görünmeyenlerin dile gelişidir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder