01 Haziran 2015

Güzel Susma Sanatı / Bülent Akyürek



'Güzel ve Etkili Konuşma' kursları kadar 'Güzel ve Etkili Susma' kursları açılsaydı keşke... İslam ve Doğu kültüründe kibriyle susmayan her adamda hikmet arayışı vardır. Onlar bildikleri halde susarken, cahiller bilmediklerini konuşuyorlar durup dinlenmeden.


Söz yok olmaz. Binyıl da geçse toprak plastiği, demiri, çeliği eritir ama söz çürümez. Uzayda kıyamete kadar cirit atacaktır cümlelerimiz. Ağzımızdan çıkan tüm laflar ensemizde patlamaya hazır bombadır. Ondan kaçmalıyız...

Dili zikir ile meşgul etmeli, dilin kilidi zikir ile oruçtur. Bizi ilgilendirmeyen şeyler hakkında insanlara soru sormamak ne güzel alışkanlıktır.

Yaptığımız her ibadet, her zikir bizi sorulardan uzaklaştırır. Düşünün ki omuzlarınızda konuştuklarınızı yazan melekler var, Allah'tan korkmuyorsanız onlardan utanın, defterlerinizi magazinle doldurmayın, Allah'ın yanına saçma sapan cümlelerle gitmeyin. Haksız mıyım?

Konuşmalarımızda yarış vardır, muhalefet vardır. Birini dinlerken 'Hayır, öyle değil böyle' diye izaha başlar, nefsimizi besleriz.

'Asıl erdem nedir?' diye soracak olursanız ara vermeden söyleyeyim: Asıl erdem haklıyken susmaktır. Haklıyken susanın nefsi kırılır, işte bunun lezzeti anlatılamaz.

Yalan söylemek, dedikodu yapmak, iftira atmak, karalamak, gıybet, dalga geçmek, söz taşımak, yalakalık yapmak, bir şeyler istemek, haklı çıkmak, sözleriyle alkış toplamak... Bütün bunlara karşı müminin kaç şansı vardır ki? Zararı faydasından çok olan bir organa niçin güvenelim? Onu ağzımızın mağarasında zehirli bir yılan gibi hapsetmeliyiz. Ne zaman ki 'Allah' der, işte o an özgür kalmalıdır.
(s:27-28)

(C4 Kitap, 2012, 126 sayfa)

IMG_2262

KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:

“Ne yapacaksın arka kapak yazısını, kitabı al, evine git, adam gibi oku! Yazar da ekmek yesin!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder