04 Mayıs 2006

O ve ben - Necip Fazıl Kısakürek



Peyami (Safa) beni, ağzımla itiraf etmediğim halde uzaktan sezdiği ve (metafizik kaygı) diye teşhisini yapıştırdığı iç kıvranmalarım boyunca sabahlara kadar dinler ve şöyle derdi:
- Bütün söylediklerin, hep not edilecek şeyler!.. Aralarında bir tane bile aleladesi yok!..


Böyleyken, yine onunla aramda, iki ayrı kalıp ve ruh arasında öyle uçurumlar görüyordum ki, en taşkın yakınlaşma cehdine rağmen insanların birbirlerine ne kadar uzak olduğu, herkesin kendi içinde ve kendi hücresinde yapayalnız kaldığı hakikatini alev alev içiyordum. Bu hal bana, sadece bana hissettiriyordu ki, Allah’tan başka her yakınlık, temelsiz bir vehimden ibaret… (s: 110-111)

"Hatarat” kalbe ani olarak iniveren, ters fikirlere, zıd manalara, musallat vehimlere, boğucu hayallere deniliyor. Ve yola girenlerde mutlaka bu başlıyor; ve onunla nasıl murakebe ve idare edileceğini de bilmek gerekiyor. (s: 126)

Salik (bir yola giren), işte bu “hatarat” ı ezip kovmak, tarikat tabiriyle nefyetmek borcunda… Yunus’un “Zehirle pişmiş aş’ı yemeye kim gelir?” dediği bu iş, kolay değil… “Hatarat” ın içinde, Allah’ı inkardan nice küfürlere kadar türlüsü vardır; ve şunu da belirtelim ki, onlar, imanın kuvveti nisbetinde gelir ve korkulacak, değer verilecek şeyler değildir. (s: 127)

Risalede “Hatarat” tan bahsediliyor; kaynağı, hikmeti, onları def ve nefyetme şekli… Bunun için tedbir şudur:“- Celal kelimesini, Allah ismini, medd ile çekerek kalpten geçirmek ve dimağa doğru yükseltmek…” (s: 128)

Parisa Hazretleri’nin sözlerini elimle kaydediyor, ona bayılıyor da bir türlü tabi olamıyorum:“- Gafil halk, kesik ve bitkin, bir laf eder: Yarın olsa da bir iş işlesem… Bilmez ki, bugün, dünkü günün yarınıdır. Bugün ne işlemiştir ki, yarın bir şey işleyebilsin?” (s: 148)

Allah’a ahdim var:- Her gün, en aşağı şu kadarına ahidliyim… Allah ve kul hakkı olarak üzerimde ne kadar borç varsa, bunların hepsini ödetmeden canımı alma…(s:163)

(Büyük Doğu Yayınları, 1978, 264 sayfa)

43


2 yorum:

  1. Bende üstad kadar olmasada karmaşık bir ruh halinde kendi kendime aranmaktaydım.İlk önce elime vasiyetnamsi geçti üstadın daha sonra aldığım O ve Ben kitabından varmak istediğim noktayı keşfettim.Düşünsenize bana Bir Allah dostu olan EsSeyyid Abdul Hakim ArvasiHz tanıştırdı.Benim şuan olan duygularım aç bir köpeğin önüne atılan eti yerken ona eti veren kişiye minnettar bir bakış misali.Ama etin gerçek sahibi olan Allah'ı düşünerek o bir aracı. Allah razı olsun ondan

    YanıtlaSil
  2. ben de ruhumda derin bir buhran yaşıyorum,merak e ttiği aşk beni yaktı ve bu yollara sevk etti.
    ruhumuzun huzur bulması dileğiyle

    YanıtlaSil