Hayata Dair Notlar/Ahmed Günbay Yıldız

Kendini bulunduğun handa kiracı olarak yaşamaya alıştırmalısın... Oldukça kısa bir zaman ve mutlaka ayrılacağını yüreğinde duya duya kalacağın bir handır dünya... Ömrün iklim şartlarını kafanda oluşturamadan yaşama kavgası verdiğin geçici bir mekandasın... Temelli kalıcılık hissine kapılan duygularına bunu sık sık hatırlatarak yaşamalısın... (s: 47)

Bütün canlıların kendisine muhtaç olduğu ve varlığı hiçbir varlığa muhtaç olmayan Yaratıcı'ya çıkar bütün yolların sonu... (s:47)

Yazı, ebediyete postalanmış bir mektup hüviyeti de taşır...
Söz, işiten, duyarlı yüreklere sesleniştir...
Her ikisi de; sahibinin kişiliğini tescil eden birer laboratuardır aynı zamanda... (s:63)

Üslup, hem erişilmesi çok güç yücelikte bir sanat dalıdır, hem de etrafını viraneye çevirebilecek korkunç bir afet... Dilindeki iğneyi, yani tahrip gücü yüksek silahı susturmayı başarabildikçe hayatına istenilen o ince ayarı yapıyorsun demektir. Sen, onun sanatsal yönünü kazanabilmek için sarf etmelisin gücünü...
Doğrular, kimseyi incitmeksizin de söylenilebilir... (s:64)

Ne söyleyeyim diye düşünmek, niçin söyledim diye pişmanlık duymaktan çok daha hayırlıdır... (s:67)

Okurun elindeki kitap, düşüncesinin fotoğrafları olacaktır... Bir gün, eline kalemini alıp ebediyete bir mektup yazma fırsatını yakalarsan, yani insanlığa yazılarınla seslenme görevini üstlenirsen; ahlaksız, fitneci, huzuru karalayan satırların altında senin imzan olmasın...(s:67)

İlahi manzaraya, ilahi düzenin bir parçası olduğunu bilerek bakmak... (s: 71)

Yaratılış gerçeğini sürekli arayan birisi olmalısın. Tabiatı ve içindeki canlıları terennüm ve tefekkür ederken, o müthiş eserin  sahibini idrake çalışırken, O'nun azamet ve ihtişamını ruhunda hissedebilmelisin... (s:76)

O'nu mutlaka bularak, hayatını öyle idame ettirmelisin. Bu büyük düzene aklın tam olarak ermese de, dehşet verici bir ilmin bedenine yerleştirdiği gizemlerin efsununa kapılıp O'nu bulacak ve isyanlarına son vereceksin. (s:77)

Ömür boyu, sahip olduğun her şeyini eksilterek yaşamaya alışmalısın... Çünkü zaman, insanın sahip olduklarını hiç acımadan ve sorgulamadan vakti geldikçe elinden alır. (s: 127)

(Timaş Yayınları, 2012, 151 sayfa)

KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:

Hayatımıza dair düşüncelerimizde ufuk açan, belleğimizde iz bırakması muhtemel düşünceler yelpazesinin satırları arasında "Hayata Dair Notlar" için dolaşalım biraz...

Onlar damlanın içinde küreyi sakladıkları gibi, bazı düşüncelerin yorumlarında suskun, dalgın, yorgun ve halsiz kalmış olmaları da muhtemel olan, hayata düşülmüş notlar... Beyin hücrelerinin fikir jimnastiği yapabilmeleri içindi bütün bunlar...

Hayata dair notların satırları arasında saklanan yitik dünyaları bulup doğruyu, güzeli ve erdemlilikleri yakalayabilmemiz için küçük bir seyahat...

Unutma hayatla arandaki dengeyi kurmayı başarmalısın! Düşüncelerinde, mantığında, yuvanda, sevgilerinde, ilişkilerinde, bedeninde ve hatta rahatı ve huzuru aradığın bütün zeminlerde; özellikle çalışmalarında, arkadaş seçimlerinde, ahlakta ve inançta dengeyi kurmalısın.
Dengeyi kuracaksın, çünkü huzurlu bir yaşam için kaçınılmaz şartı budur hayatın... Evet, hayat tam anlamıyla dengelerden ibarettir.
Başarabilmen dilek ve temennilerimle...