Gülme Başına Gelir Komşuna/Mine Sota

Mine Sota Hanımefendi'nin kitaplarını okurken, etrafınızda kimsenin olmamasına dikkat edin. Yerli yersiz kıkırdamalar olabileceğinden, yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilir. 

Bir dost tavsiyesidir :))

Polyanna Mülayim

- Hayır Mülayim. Seninle düğüne müğüne gidemem ben. En son, güya "Tebrik edip çıkacaz, n'oolur gidelim." diye söz vermiştin, yalvar yakar gitmiştik. Ama ben kendimi aniden halaya katılmış dönerken buldum. Sana güvenmiyorum. Sen aşırı neşeli bir tipsin.
- Ama hayatım n'apiyim ya. Hayat güzel, yaşamak çok güzel. Kötü olan hiç bir şey bulamıyorum ki ben bu dünyada.
- Rahatsızsın da ondan.
-Velevki rahatsızlık olsun Nesrinciğim. En azından hastane masrafımız yok, ağrısı sızısı yok. Kanser de olabilirdim. Sonra ne bileyim ben mesela romatizma, hepatit-b, eeeefendime söyleyeyim tüberküloz ee, kuşpalazı eee...
- Ay sus sus susss! İçime daral getirdin. İlla sırıtacak bir şey bulacak yaa. Biz aynı dünyanın insanları değiliz Mülayim. Hatta aynı güneş sisteminin insanları bile değiliz, buna emin ol.
- Bir de buna sıkma canını şimdi. Olsun olabilir. Sonuçta aynı evrendeyiz diy mi canım benim. Bu arada saçın çok güzel olmuş.
- Güzel mi olmuş? İyimserliğin  artık beyin damarlarını tıkadı anladık da bari gör be gör. Yahu saçlarım hortumdan çıkmış gibi be, neresi güzel. Bak sus dedim sana. Zaten arkadaşa uyuz oldum. Altı ay önce bi kitap verdik, bugün getirdi. Tanıyabilene aşk olsun. Pirana gibi parçalamış kitabı.
- Aaa hatırlıyorum ben o kitabı. En çok sevdiğin kitabın diy mi o? Bak ne güzel işte hayatım. Altı ay geçmiş ama geri getirmeyi unutmamış bak. Ya hakketen ne güzel insanlar var ya. Okumuş mu bari?
- Okumuş Mülayim evet okumuş. Canına okumuş. Şu hale bak. Kapağında "Sefiller" yazıyodu, şimdi sadece "-filleri" kalmış. Dişleriyle mi kemirmiş n'apmış bu yaa. Kapkalın kitabı resmen Cin Ali'ye döndürmüş. Yaprak maprak bırakmamış. Olanların da altlarını fosforlu kalemle bi güzel çizmiş. Sanki babasının kitabı. N'apayım şimdi ben bu kitap kurdunu ha, zehirleyeyim mi?!
- Ya ne var bunda kızacak. Bak en azından arka kapak duruyo. Oradan ana fikrini okuyup konusunu anlayabilirsin. Hem böylece yorulmamış da olursun. Haydi gülümse bakiym.(s: 63-64)
...

(Carpe Diem Kitap, 2013, 188 sayfa)

KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:

Valla ben okuyanın doğrucusuyum; gereği düşünülen her şey bu kitapta!
Bu kitabın ölüyü bile güldürdüğü, kiloluk kahkahanın toptan fiyatına perakende satıldığı, derde kedere “Aman boş ver be!” dedirttiği ve bozuk morallerin Mine Sota atölyelerinde itina ile tamir edildiği söyleniyor.
 “Zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman” diyenlerdenseniz bu kitap seçiciliğinize fena halde hitap edecek. Titizlenmenize değecek.
Hiçbir şey hakkında her şeyin anlatıldığı ve her şey hakkında pek çok şeyin didiklendiği bu kitap, sadece sizi güldürmekle kalmayacak, bunu etrafınıza da bulaştıracak.
Kısacası bu kitabı aldığınız takdirde sizi de bir gülmek alacak.
Haydi, kitapta gülüşürüz...