07 Mart 2014

Duyarlı Gencin Hayat Rehberi/Sıtkı Aslanhan




Aşırı okuma bizi daha zeki kılmaz... Bazı insanlar kitapları basitçe yutarlar... Onlar bunu yaparken "sindirmek", okunanı işlemek, hazmetmek ve anlamak için gerekli olan zorunlu düşünce fasılalarına riayet etmezler... Bu tür insanlar konuşurken, Hegel ve Marx'tan bazı parçalar ham olarak işlenmemiş halde çıkar... Bir arının polenleri bala dönüştürmesinin "dahili" çalışma ve zaman gerektirmesi gibi okuma da şahsi bir katkı gerektirir...(s:16)
'Aliya İzzetbegoviç' (Zindandan Notlar) 


Aldırma, yürü. Göğsüne yüreğinden başka muska takma. Vahiy haritan, Nebi kılavuzun, akıl pusulan, iman sermayen, amel azığın, sevgi yakıtın, ahlak karakterin, edep aksesuarın, merhamet sıfatın, şeref ve izzet adın olsun. Doğru yol; insanların çoğunun gittiği yol değil, düşünen öz akıl sahiplerinin yoludur. Yolda vereceğin her molayı özeleştiri durağında vermelisin. Unutma, tövbe özeleştiridir. Kendisini hesaba çeken, başkalarınca hesaba çekilmekten kurtulur. Her molada yolda olup olmadığını, yürümen gereken menzil istikametinde yürüyüp yürümediğini kontrol etmen, pişman olmaman için elzemdir. Yön tayini sık sık gerekli olabilir. Haritayı saklayabileceğin en güvenilir yerin olan yüreğinde sakla. Bir şey daha; pusulayı sahte manyetik alanlardan, paraziter nesnelerden uzak tut; ibreyi saptırırlar da haberin olmayabilir.(s: 55)
'Halil Cibran' 


Sıradan insanlar bile bugün internet yoluyla bir çeşit şöhretin tadını yakalayabiliyorlar. Adam kendine özel bir web sitesi kuruyor. Bloglara mesajlar yazıyor. Zannediyor ki; herkes onun düşüncesini duymak istiyor. Halbuki kimsenin umurunda değil! Orada şöhret yakalamaya çalışıyor. Kaç kişi beğenmiş, tıklamış ya da yorum yapmış... Kendini beğendirebilmek için ilginç videolar ya da sözler bulmaya çalışıyor. Seni Allah beğensin... Başkalarının beğenmesinin ne önemi var ki... (s:75)


Umutluysanız eyleme geçin. Hemen şimdi. Bakın pırlanta gibi zeki gençler gelecekle ilgili herhangi bir umudu, düşüncesi, hayali ya da ideali olmadığı için boş işlerin peşinde koşuyor; 12 saat yatıyor; internetin başında saatlerini, ömrünü tüketiyor. Hayali olsa her saniyesini altını işler gibi işler, her dakikasının kıymetini bilir, her gününün Allah'ın armağanı olduğunu fark eder ve hiçbir gününü, anını boşa harcamaz. (s:81)


Hayatta zorluk, sıkıntı, problem, mücadele hepsi olacak. Ama iş; bizim pes etmememiz, vazgeçmememizdir. Bu sıkıntılar içerisinde de Rabbin adını anabilmektir önemli olan. Andığınız an huzuru yakalarsınız. Huzur; Rabbi anmakla, Rabbin rızasına uygun yaşamakla ve onun çizdiği yolu yürümekle olur. (s: 134)

(Hayat Yayıncılık, 2011, 210 sayfa)




KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:

"Kitaplar, kâğıtlar vermedi bir sır
Aynalar siz deyin bana ben kimim?
Serseri dolaştım bir nice yıldır,
Baba bir söz söyle, Ana ben kimim?
Düşmüşüm kimsesiz bir uzun yola
Ben bittim, düzlükler bitmiyor hâlâ,
Ufuklardan cevap gelir mi ola,
Çığlık savursam dört yana ben kimim?"

Kendimizi ne kadar tanıyoruz? Yaratıcının bizi nasıl mükemmel yarattığının, bizi yaratırken hangi güzel donanımları, imkânları, potansiyelleri de bize verip gönderdiğinin ve içinde yaşadığımız dünyada neler yapabileceğimizin maalesef farkında değiliz. Başarılı olabilmemiz için önce kendi iç dünyamızı keşfetme yolculuğuna çıkmamız lazım. Başkalarını tanımadan önce kendimizi tanımamız ve geliştirmemiz lazım.
En önemlisi; biz kimiz? Nereden geliyoruz? Nereye gideceğiz? Bu dünyaya gereksiz yere gelmedik. Boşuna nefes alıp vermiyor, lüzumsuz bir hayat yaşamıyoruz. Bu hayatın bir anlamı, bir nedeni olması lazım... Duyarlı gençliğin hayatının da duyarlı olması lazım...
Bu kitap; siz gençlerin hayat yolculuğuna kimi zaman hikâyelerle, kimi zaman tecrübelerle, kimi zaman da nasihatlerle ışık tutan bir rehber olacaktır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder