"Ben sevdiğim için ne yapabilirim?" diye düşünmüyoruz da "Bakalım sevdiğim benim için ne yapacak?" diye bekliyoruz, çoğu zaman. (s:10)
"Kadın' demek "kelime" demektir.
Kadınlar, hayat enerjilerini kelimelerle toplarlar. Tatlı sözler, iltifatlar, hoş hitaplar, kadınları güzelleştirir. Kırıcı sözler ve tenkitler onların hayat enerjilerini azaltır. Kadınlar kelimelerle sevmek ve sevilmek isterler. Kelimeler kadınlar için kıymetlidir. Kadınlar sevildiklerini, güzel olduklarını, iyi olduklarını duymak isterler. Yaptıkları işin takdir edilmesini beklerler. (s: 56)
"Kadın" demek "gönül" demektir.
Çabuk kırılır; azarlanmayı, cezalandırılmayı sevmez. Mühim bir mesele olmadıkça erkeğin onun her işine karışmasını, tenkit etmesini istemez. Erkek de zaten kadının ıvır zıvır işlerine karışıp çok konuşarak itibarını yitirmemelidir. (s: 57)
Sanki dünyaya vakit doldurmak için geldik de televizyon o ihtiyacı karşılıyor. Sevdiklerimizle geçirmediğimiz vakitleri, onları kaybedince anlayacağız; ama biraz geç olacak. (s: 85)
Erkeklerin anlık kızgınlıkları vardır. Testosteron hormonundan dolayı, bir şeyler yolunda gitmeyince, erkekler çabuk sinirlenirler, ses tonları çabuk yükselir. Eğer karşısında tavır almazsanız, kızgınlığı az sonra geçer, pişman olur, gönlünüzü almak için ne yapacağını düşünmeye başlar. Tavır alırsanız, haksız da olsa, haklı olduğunu iddia eder. Sözle özür dileme hususunda pek iyi değillerdir. Erkekler özürlerini çoğu kez davranışları ile belli ederler. (s: 105)
Hayat kullanım kılavuzumuz, yüce kitabımız Kur'ân-ı Kerim bize "Evin reisi erkektir; iyi kadınlar eşlerine gönülden saygı gösterenlerdir." (Nisâ/ 34. Âyet) buyururken mutluluğun reçetesini de vermiş zaten Yaradan.
...Kadının güzellik ve mutluluk reçetesi "kavgadan kaçınmak"tır...
Bunun için "kavgadan kaçınma diyeti" yapmak gerekiyor:
Diyetimizin ana şartları: "Asık yüz yok, tenkit yok, suçlama yok, müdafaa yok, şikayet yok..." Bunlardan uzak durun. "Tatlı dil, güler yüz, takdir ve teşekkür serbest." Bolca kullanabilirsiniz.Erkek tarafından çıkarılacak kavgaları önlemek için de "kibarca susma hapı" kullanın. Hapın kısa vadede biraz yan tesiri vardır; nefse ağır gelebilir, gurur, kibir ayaklanabilir; fakat bu tepkileri bastırırsanız, hapın faydasını çok göreceksiniz. Bu hap, sizi uzun vadede zarardan koruyacaktır. "Kibarca susma hapı"nın başka hiçbir yan tesiri yoktur, yüzde yüz tabidir ve her zaman işe yarar. (s:144)
(Hayat Yayınları, 2012, 168 sayfa)
KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN
"Bir erkek karısına, karısı da kendisine baktığı zaman, Allah her ikisine de rahmet nazarı ile bakar ve erkek karısının elini tuttuğu zaman, her ikisinin de günahları parmakları arasından dökülüp gider."
Hz. Muhammed (s.a.v)
Sevmek bu kadar güzelken; bu kızgınlık, bu nefret, bu kavgalar niye?
Sevmek bu kadar sevapken biz ne yapıyoruz böyle?
"Vedûd" olan seven ve çok sevilen Rabb'imiz, sevgiyi çok tatlı yaratmış. O hâlde Rabb'imizin hediyesi olan sevgi ve rahmeti kaybetmemek için yine Rabb'imizin ve Resul'ünün yol göstericiliğine ihtiyacımız var. İnsanı, Yaradan'ından daha iyi kim bilebilir ki?
Erkek ve kadının, birbirleri hakkında bilmesi gerekenler...
Evlilik öncesi ve sonrasında eşlerin duydukları endişeler…
Mutlu bir aile yapısının kurulması ve bunun devam etmesi için yapmanız gereken her şeyi bulabileceğiniz bir rehber kitap.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder