04 Mart 2010
Bakanlar ve Görenler - İsmet Özel
İnsanla hayvan ve hatta bütün diğer mahlûkat arasındaki fark insanın teslim olma veya isyan etme arasında bir seçim yapabilecek durumda oluşu, bu seçmesine bağlı olarak da mükafat veya cezaya muhatap oluşudur. İnsanda bir emanet vardır, bu emanet onun kul olmayı reddetmesini mümkün kılar. İnsandan başka yaratıklar teslimiyetten ve kulluktan vazgeçebilme imkânına sahip değildirler.
İşte bu farkın dışında insanı ne attan ne de taştan ayrı mütalaâ etmenin gereği yoktur. Böcekler, balıklar, sürüngenler, kuşlar ve bütün diğerleri bizler gibi ümmettirler. İnsanı onlardan ayıran yalnızca bir “emanet”tir. Emanete ihanet etmek veya etmemekle insan öteki mahlûkattan ayrılır veya onlardan farkı kalmaz. (s: 11-12)
Burnunu mendiline silmek gibi bir olay Avrupa hayatında sınıf meselesi olup çıkmış. Mendil sahibi olmak bir zenginlik belirtisi olarak görülmüş. IV. Henri’nin tam beş tane mendili varmış. Daha sonra XIV. Louis’in ise artık bir mendil koleksiyonu olmuş. Avrupa’da herkesin mendil kullanması için iki yüzyıl geçmiş. Başlangıcında son derece kaba davranışlara sahip olan Avrupalı ( gerek halk gerekse yüksek sınıflar) ifrattan tefrite savrularak bir çıtkırıldımlık hevesine kapıldılar sonunda. Yapmacıklı aristokrat tavırlara ulaştığı zaman bile özündeki temel yanlışı gideremedi Avrupalı. Burnunu mendile silmeyi bir gösteriş, bir sınıf ayrıcalığı olarak alan görüş, bu olayı temizlikle bağdaştıramadığı için hep o rahatsız edici anlayışsızlığını devam ettirmiştir. Daha geçen yüzyılda annesi Karl Marx’a yazdığı bir mektupta haftada bir yıkanmasa bile vücudunu sabunlu bir bezle her hafta silmesini öğütlüyordu. Kim bilir kaç Avrupalı vaftizden sonra vücudu hiç su görmeden ölüp gitmiştir. (s: 44)
Müslüman için önemi en belirgin olan din hükümleri “yap” yönünde olanlardır. Bu yüzden Müslümanlar hayatlarının tamamen mahvolduğunu düşünecek noktaya gelmezler. Müslüman için geri dönülmez bir batağa saplanmış olma hali hiçbir zaman geçerli olamaz. Tevbe insanın temel motiflerinden biridir. İslâm’da emirler doğrultusunda davranma temayülü günâh işlemenin insan şahsiyetini tahrip etmesine engeldir. Yap’ların kapısının hep açık bulunması Müslümanların kendilerini suçluluktan doğan bir maraza kaptırmalarından kurtarır. (s: 71)
(Şule Yayınları, 2002, 102 sayfa)
KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:
Dünyaya bakmayı aşıp dünyayı görme noktasına ulaştığımızda neye talip olmamız gerektiğini anlarız.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
anthony robbins'den daha etkilidir İsmet Özel. Ne mutlu okuyabilenlere.
YanıtlaSil