08 Şubat 2012

İnsanı Tanımak - Ahmet Rıfat









Fakir düşmekten korkarak cimri olmak, malını elinde tutmakta aşırıya gitmek, herkesin rızkını veren Yüce Allah’a karşı kötü zan beslemektir. Bu gibi adamların biriktirip yığdıkları mallarını yiyemeyip bir fakir gibi vakit geçirmeleri ve vefat edinceye kadar saklayıp durdukları her şeyi bütün takımıyla varislere terk etmeleri, Yüce Allah’a olan şüphelerine karşılık olarak kendilerine verilmiş bir ceza olsa gerek. Bu gayet kolayca anlaşılabilen bir gerçektir. (s: 19-20)…


Filozoflardan bazıları cimriyi ipekböceğine benzetmişlerdir. Bu böcek gayet kısa olan hayatında nefsini korumak için uğraşarak bir koza yapar. Sonunda yaptığı kozanın içinde ölür ve o kozadan başkaları faydalanırlar. (s: 20)



Her yapılan şeyi kusurlu gören, gönül azabından kurtulamaz; zamanla da sözleri ve davranışları etkisini kaybeder. (s: 22)



Yanlış dua da yapmamalı! Meselâ; meydanda bir belâ veya mûsîbet yokken, “Allah’ım, beni sabredenlerden eyle!” demek yanlıştır. Çünkü sabrın belâ üzerine istenmesi gerekir. O hâlde bu dua kabul olununca, ilk önce bir belânın meydana gelmesi gerekir ki onun üzerine sabır gerçekleşsin! (s: 33)



Bunun gibi “Allah’ım beni kimseye muhtaç etme!” diye dua etmek de hatadır. Hz. Ali bir gün adamın böyle dua ettiğini işitince, “Yahu sen ölmek mi istiyorsun? İnsan sağ oldukça kendi cinsine ihtiyaçtan uzakta kalabilir mi? Ama sen, Ya Rabbî beni insanların kötüsüne muhtaç etme! de.” diye buyurmuşlardır. (s:33)



Cömert odur ki, kendisine ihtiyaç arz olunmadan evvel onu gören, istekten önce ihtiyacı giderendir. Yoksa ihtiyaç arz edildikten sonra –yani muhtaç kişi ar perdesini yırtıp zelîl bir şekilde kapıyı çaldıktan sonra- bahşiş kesesini çözüp açan kişiye cömert denmez. Buna olsa olsa, “istenilince veren” kişi unvanı verilebilir. (s: 112)



Büyüklenen kişiler adam yerine konmamalı! Başı yukarıda olan servi ağacı mezarlara yaraşır. Ondan meyve beklenmez. Meyveyi, meyve veren ağaçlarda ve aşağı eğilen dallarda aramalı! (s: 123)

(Hayat Yayınları, 2011, 128 sayfa)

beyaz



KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:



Bir çok şerefli nitelikli diğer canlılardan ayrılan en seçkin, en gelişmiş varlıktır insan...



İyi insan, erdemli insan, yücelere gönül veren insan... Elbette belli bir ahlâk düzenine ve ölçüsüne uyan; plânlanmış bir eğitimden, daha doğrusu değerler eğitiminden geçmiş insandır.



Elinizdeki kitap, işte bu amaca katkıda bulunmak için ortada. İyi insan olabilmenin temel değerlerini ele alıyor ve yaşanan hayatla bir bağ kurarak açıklamaya çalışıyor.



"Adalet, güler yüzlülük, cesaret, edep, erdem, vatan sevgisi, hürmet, yumuşak huyluluk, tedbirli olmak, merhamet, yardımlaşma..."



Bu değerler, hiç şüphesiz dün olduğu kadar bugün de önemli, yarın da önemli olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder