GÖRMEZLERİN KİTAP OKUMASINI SAĞLAYAN ÇOCUK
Louis Braille kendine ne olduğunu anlamayacak kadar küçüktü. "Ne zaman sabah olacak?"diye sorup duruyordu. Herkes bu sorudan nefret ediyordu. Çünkü artık bu sorunun yanıtının Louis Braille için " hiçbir zaman" olduğunu biliyorlardı. Hayatının geri kalanını görmez olarak geçirecekti. (s:11)
"Ama bu çok önemli! diye açıklamaya çalışıyordu Louis. "Anlamıyor musunuz? Kitaplar olmadan asla gerçekten öğrenemeyiz! Oysa okuyabilseydik neler olabileceğimizi bir düşünün. " (s:35)
1821'in ilkbaharında bir gün, Yüzbaşı Charles Barbier, askerlerinin karanlıkta birbirlerine mesaj göndermeleri için bir yol buldu. Buna gece-yazısı adını verdi. Yüzbaşı bu yazı şeklinin görmezlerin de işine yarayabileceğini düşündü. Gece-yazısında kabarık noktacıklar kullanılıyordu. Sözcük seslere ayrılıyor, her ses için farklı bir kabartma noktacık şekli belirleniyordu.
Gece-yazısı askerlerin "ileri" ya da " düşman arkanızda" gibi basit notlar göndermesine yarayabilirdi ama bununla birçok sözcük okunamaz, yazılamazdı. Görmezler için bu yolla çok sayıda kitap yapılması olanaksızdı. (s:36)
Louis, tek bir dakikayı bile boşa harcamamaya çalışıyordu. Tatil için eve gittiğinde bile noktacıkları üzerinde çalışıyordu.
Üç yıl geçti; çok çalışarak, deneyerek ve pek bir şey başaramayarak.
Daha sonra Louis'in aklına yeni ve çok farklı bir düşünce geldi. Yüzbaşı Barbier'in gece-yazısı sesler üzerine temellendirilmişti. Ama Fransız dilinde çok fazla ses vardı. Ya noktacık şekilleri sesleri değil de alfabedeki harfleri simgeleselerdi? (s:44)
Louis parmaklarını alfabesi üzerinde gezdirdi. Çok basitti! Çok basit! On beş yaşındaki Louis Braille'ın içinden bağırmak, ağlamak ya da kahkahalarla gülmek geliyordu. Alfabenin tüm harfleri aynı altı noktacıktan yapılmıştı; değişik şekillerde defalarca kullanılarak! Görebilen insanlar için bir şeye benzemeyeceğinin farkındaydı. Ama öyle olması gerekmiyordu zaten! Hissedilmesi gerekiyordu! Çabucak ve kolayca. Olmuştu! (s: 46)
Sonunda Louis bir karar verdi. Tüm yaşamı boyunca savaşçı biri olmuştu. Bu korkunç hastalığın(verem) onu bu kadar kolay yenmesine izin vermeyecekti. Uzun bir yaşamı olmayabilirdi ama dolu bir yaşamı olacaktı. (s:56)
Öbür okullardaki öğretmenlerin birkaçı bu alfabeyi denemeye başlamışlardı. 1847'de ilk Braille baskı makinesi yapıldı. Artık, elle yapılan eski ve yavaş yöntem yerine kabartma harfli kitaplar makineyle üretilebilirdi. (s:69)
Louis 1852'de öldüğünde Paris'te tek bir gazete bile ondan bahsetmemişti. 1952'de, yüzyıl sonra, bütün gazeteler onun hakkında haberler yayımlıyordu.(s:72)
Bugün, kendilerine tüm zamanların en iyi hediyesini, Braille diye adlandırılan alfabeyi, verdiği için her yerde görmezler onu minnetle anıyorlar. (s:71)
(Can Çocuk, 2015, 75 sayfa)
KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:
Günümüzde görmezler için basılan kitapların neredeyse tamamında Braille Alfabesi kullanılıyor.
Bu kitapta, kendisi gibi görmeyenlerin de okuyup yazabilmesinin yolunu bulan
Louis Braille'in öyküsünü okuyacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder