Kuzucuklarıma ait etikette en son kaydımın tam 2 sene önce yani 1/Mart/2013 yılında olduğunu fark ettim. Tam 2 sene olmuş kızlarla ilgili kitap paylaşmayalı.
Artık Hatice'm kendisi yatmadan önce kitabını okuyor.(Hatice'm 3. sınıfta, Ayşe'm ise anaokuluna gidiyor.)
MaşaAllah, sınıfında her ay çocukları okumaya teşvik etmek için yapılan kitap okuma yarışmasında kitap kurtlarından biri oluyor. Yani artık abla kuzucuğa kitap okumama gerek kalmadı. Ayşe'me ise mutlaka yatmadan önce kitap okuyorum. Kitabını kendisi seçiyor, her şey de olduğu gibi...
Çocukların kütüphanesine bakıyorum da bir çok kitap bitirmişiz Ayşe'yle birlikte. Fakat şöyle bir fark var, ablamızla. Hatice'm kitapları sonuna kadar dinlerdi. Ayşe'm ise genelde yarıda uyuya kalıyor.
Gelelim paylaşacağım hikayeye:
Zeytin Ağacı ile İncir Ağacı
Bir varmış bir yokmuş. Büyük kırların birinde iki ağaç yanyana yaşamaktaymış. Bu ağaçlardan biri, zeytin, diğeri ise incir ağacıymış. (S:371)
Zeytin ağacı yıl boyunca yeşil olurmuş. Yaprakları hiç dökülmez tazecik kalırmış. Fakat incir ağacı öyle değilmiş. Sonbahar olduğunda yaprakları sarı ve kuru olur, kış gelince dökülürmüş. Zeytin ağacı bu durumu fark ettikçe daha çok kendisini beğenmeye başlarmış. (S:372)
...
(Timaş Çocuk, 2011, 400 sayfa)
KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:
Çocuk okurlar, masalda, masal kahramanının olaylara nasıl yaklaştığını, hangi durumlarda hangi tepkileri gösterdiğini ve olayları nasıl çözümlediğini kavrar ve bunu yaşamlarına aktarırlar. İşte bu noktada onlara sunulacak masallar son derece önemlidir.
Her masalın ayrı ayrı dürüstlük, yardımseverlik, fedakarlık gibi erdemleri vurguladığı, kurguların masal kahramanlarının seçiminden olayların anlatımına kadar incelikle işlendiği bu kitapla, çocuklarınız, eğlenirken aynı zamanda karakter gelişim sürecinde çok olumlu adımlar atacaklar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder