09 Eylül 2014
Beyinsiz Adam Yazıklar Olsun/Hakim Türkmen
İnsanlar, işsizlerin bütün gün evde yattıklarını düşünür. Herhangi bir ortamda lafın gelişi yorgun olduğunuzu söylerseniz aslan görmüş geyik gibi kafalarını bir miktar kaldırıp şaşırırlar. Oysa bir işsizin çoğu zaman gün içerisinde kafasını kaşıyacak zamanı olmaz.
Sabah yataktan kalkış geç bir vakitte gerçekleşir ve herhangi bir yere yetişme motivasyonu olmadığı için bir saatten fazla sürer. Sonra kahvaltı. Çalışan bir insanın buzdolabında kahvaltıda yenecek şeyler vardır ve bellidir. İşsiz ise yaratıcılığını kullanıp eldeki malzemelerden kendine kahvaltı üretmek zorundadır. Sonraki bir iki saat gazete ilanlarını ve kariyer sitelerini taramakla geçer. takip eden saat ve saatler içinde bunlar için formlar doldurulur. Saat öğleni geçmiştir. O gün bir mülakat varsa ona gidilir. Mülakatın yeri Beylikdüzü de olabilir, Sultanbeyli de. Akşam yorgun argın eve dönüldüğünde iş bulup bulmadığını öğrenmek, bulmadıysan taciz etmek amaçlı birtakım telefon trafikleri. Aileyle yaşıyorsan daha da fenası. Akşam saatlerinde fatura, kira ve diğer masrafların nasıl ödeneceğiyle ilgili çoğunlukla sonuç vermeyen beyin fırtınaları ve kapanış. Oysa çalışan biri için hayat göreceli olarak çok daha basittir ve onun çok daha fazla boş zamanı vardır. Çoğu işyerinde -bizzat şahit olduğum üzere- öğlene kadar iş yapılmaz. Çalışanlar bu süreyi bir fincan kahve yardımıyla o an nerede olduğunun farkına varmak ve dünyaya bir kez daha sıfırdan alışmak için kullanırlar.Öğle arasında bir saat yemek yiyip çay içtikten sonra işlerinin başına dönerler ve büyük bir ciddiyet ve kararlılıkla mesai saatinin bitmesini beklerler. Bu bekleyiş sırasında sıkılmamak için bazılarının birkaç işin üstesinden geldiği olur. (s:137-138)
(Timaş Yayınları, 2014, 335 sayfa)
KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:
Hayatta en çok çayı seven, yıllarca Jean-Jacques Rousseau, Sokrates okuduğu halde dönüp dolaşıp babaannesinin laflarını hatırlayan, gündelik dertleri önemsemeyen, üşengeçlikte sınır tanımayan bir genç adam; Beyinsiz Adam.
Neredeyse hiç görüşmediği ve onu evlatlık aldıklarından şüphelendiği anne babası, onun için üzülen ancak mahallenin dedikodularından fırsat bulup da pek ilgilenemeyen babaannesi, kirayı ödeyemediği için kapısını sık sık çalan ev sahibinden başka kimsesi yok; gerek de yok zaten! Ama…
Herkesin hayatında bir gün hiç hesapta olmayan olaylar cereyan edebilir. Mesela bir gece tanıştığınız bir kız değiştirebilir hayatınızı ve o kızın adı Bedia olabilir…
Aşk her insanın hayatında yanardağ patlaması etkisi yaratabilir, peki ya Beyinsiz Adam'ın?
Hakim Türkmen, Beyinsiz Adam-Yazıklar Olsun'da hayatında ilk defa aşık olan bir adamın kahkaha dolu hikayesini anlatıyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder