"Aysel ya da Düzceli Mehmet kitaplarından 3-4 paragraf alıntılayarak, o duygu yoğunluğunu aktarmam ne mümkün. Mutlaka okunması gereken kitaplar bence. Israrla okumanızı tavsiye ederim."
Bazen öyle sorunlar yaşıyoruz ki, altından kalması çok zor oluyor. Nefsimizin bedenimize hükmedip tembelliğe düşürdüğü günler ne kötü oluyor! Veya okumadığımız kitapların üst üste yığılması... Okuduğumuz kitaptan feyz alamamak da bir dert. Çevremizde bu sorunlara çare sunacak biri yok desem inanır mısınız? Dua edin, Rabbim dünyanın fitnelerinden cümlemizi muhafaza eylesin. " (s:52)
Kızınız A.UĞUR/HOLLANDA
"Düzceli Mehmet benim bakış açımda o kadar büyük değişiklikler yaptı ki... Bizler maalesef, hayatımız boyunca önyargı denilen şeyin kurbanı oluyoruz. O güzel arkadaşın başta giyim tarzı, yaşayış tarzı, kitabın sonunda oluşan o mükemmel olaylar, benim yanılgıya düştüğümü gösteren çok güzel bir kanıttı. Siz o insana, o kadar mükemmel yaklaşmışsınız ki, Rabbim sizden razı olsun! "(S:93)
Adapazarı'ndan Emine
"Siz yükseldikçe ben Rabbimden haya ediyorum. Çünkü sizin Allah-u Teala'ya götüreceğiniz o kadar çok hediyeniz var ki. Tahiyyat meselesi gibi. Düzceli Mehmet, Salih Gökkaya, Aysel ve diğerleri. Hidayetine vesile olduğunuz her insan yüzüme bir tokat olup iniyor. O kadar utanıyorum ki Rabbimden, anlatamam!"(S:95)
Emine ARMAN
"Kitaplarınızdan o kadar çok şey öğrendim ki, üzerimde çok hakkınız var. Kitaplardaki insanların yaşadıklarını okudukça hayretler içinde kalıp, "Rabbim sen ne büyüksün, her şeye kadirsin" demekten kendimi alamıyorum. Bu da Rabbimizin büyüklüğünü anlamama ve muhabbetimin, teslimiyetimin daha da artmasına vesile oluyor. Yaşananları okudukça kendi hayatımda daha teslimiyetli, sabırlı ve tevekkül bulunmaya karar veriyorum." (S:122)
Kızınız
Hatice TEMİZGÜL
"Mektubunuzda yazdığınız iki madde beni çok derinden etkiledi.İmtihan dünyasında olduğunu unutma. Her insanın kendine göre sıkıntıları vardır.
Anne ve babanı anlayışlı karşıla. En kötü anne ve baba, ailesizlikten daha iyidir.
Ne kadar nankör biriyim!
Filistin'de çocukların gözü önünde anaları ve babaları öldürülüyor. Ben ise benim iyiliğim için çalışan ailemi şikâyet ediyorum. Herkes canının derdindeyken Filistin'de, ben ceviz kabuğunu doldurmayacak sıkıntılarla kendimi harap ediyorum. Bunların hepsinin mânevî boşluk yüzünden olduğuna artık tam olarak inandım. "(S:125)
Sultan Nur ADAK
(Nesil Yayınları, 2010, 160 sayfa)
KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:
Kendini Arayan Adam, Düzceli Mehmet ve Aysel gibi yüzbinlerin etkilendiği elliden fazla kitaplarımız, okuyucularımızdan büyük bir beğeni görünce, başından ibretli olaylar geçenler de bu çarpıcı hayat hikâyelerini bizimle paylaşmaya başlamışlardır…
Bu durum artık öyle bir hal aldı ki, her gün onlarca mektup ve e-mail ulaşmaya devam etmektedir. Bu mektuplar öylesine alelade, sıradan karalamalar değil, her biri ibret vesikası olan müthiş hadiseler ve ilginç hayat öyküleridir. Öyle ki, bu mektuplar günümüz gençliğinin problemlerine ışık tutan, toplumsal yaraları ortaya koyan ve çözüm önerileri sunan çarpıcı hususlardır. Hatta bu mektuplardan önemli bir kısmı da, mükemmel bir roman ve çok çarpıcı bir film olabilecek niteliktedir.
Bize her gün onlarcası ulaşan bu ibret vesikaları, elbette ki dosya içinde kalamazdı. Bunlar mutlaka kitap haline getirilip arkadan gelen nesle bir yol haritası olması niyetiyle sunulmalıydı. Biz de öyle yaptık.
Unutmayın! Bu kitapta siz varsınız. Kendinizi okumak istemez misiniz?
Buyurun öyleyse…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder