14 Kasım 2014

Hiçbiryer /Fatma Barbarosoğlu



Yere düşen kıza bakıyor el arabasının içinde tekne taşıyan gelin. Hiçbir şey demiyor. Köyden biri olsa laf atardı muhakkak. Yere düşmüş yatana, "Kimlerdensin?" derdi. "Şehirde yürümeye benzemez burada yürümek" derdi. Ağzından çıkan her kelam tokmak niyetine.
Vurdukça vururdu yerde yatana.
El arabasında tekne taşıyan gelin öylece bakıyor. Öylece bakmak, Muhsin'in yüreğine oturuyor. Bu bakışı çok iyi tanıyor. Hiçbir yere ait olamayanların bakışıdır bu. Seyirci bakışı desen değil. Korku bakışı. Telaş bakışı. Meraka gark olmuş bir bakış. Hiçbirisi değil. Bu, kendini arafta hissedenlerin bakışıdır. Her söz bir yerden söylenir. Her söze cevap bir yerden verilir. Arafta kalanlar hiçbir yerdedirler. Hiçbir yerde olanlar ne söz söyleyebilirler, ne söylenmiş sözlere cevap verebilirler. Hiçbir yerde olmak, dokunmadan yaşamak demektir. Hiç kimseye, hiçbir şeye dokunmadan yaşamak. (s:129)

Şükrü Kaygılı'nın arkasında bıraktığı ölüm hikayesi buydu. Hemen ölüm, hemen şimdi. Herkes, İstanbul otobüsü beklerken, ölüm gemisinin sessiz sakin yaklaşıp yolcusunu alıp gitmesinden korkmuştu. Kaza olmadan, hastalık olmadan, kalp krizi olmadan, darbe olmadan. Yani durup dururken gelen ölüm herkesi korkutmuştu. Çünkü öteki ölümlerde, yani bir bahanenin arkasındaki ölümlerde, insanların yaşadığı, benim başıma gelmez duygusu oluyordu. Bir bela üzerinden geliyorsa, o bela üzerinden tedbir alarak uzaklaşabileceğini hesaplıyordu insanlar. Ama bela yoksa. Bahane yoksa. Bir bahanenin arkasına bile saklanmadan öylesine dümdüz geliyorsa ölüm. Bir sandalyenin üstünde. Otururken. Biraz sonra gelecek otobüsü beklerken. Gelecek otobüsün seni İstanbul'a götüreceğini zannederken. Beraberinde kaymaklı, fıstıklı, cevizli lokumlar götürürken. (s:296-297)

(Profil Yayıncılık, 2012, 332 sayfa)

95

KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:

Erkeklerin hikâyesi neden yok?

Hikâye biriktiren, hikâyeleriyle birbirine tutunan, hikâyeleriyle yarışan, hikâyeleriyle konuşan kadınlara inat, neden bunca sessiz erkekler dünyası! Gürültüden yana zengin, sözden yana fakir! Kadınlar erkeklerin “burada” olmamasından şikayet eder daima.

“Burada” olmayan erkekler nerededir? Eğlenen, oyalanan, yarışan, ama konuşamayan sessiz erkekler korosu.

Sesler erkekler korosundan bir karakkter: Şahin! Adı Şahin, gönlü turna. Sevdiğinin artık yanında olmadığını fark ettiğinde, uçmaktan vazgeçip yere inen turna. Dünyadan uzaklaştıkça kendine yaklaşan. Kendine yaklaştıkça göle dönüşen Şahin. “Ol”duğu yerden vazgeçen. Durduğu yerden vazgeçen. Doğduğu yere dönen, ama varamayan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder