Hacda tavaf etmekle, 'tevhid'i pratize edersin.
Sa'y etmekle, Hacer'in uğraş ve didinişlerini beyan edersin.
Kâbe'den Arafat'a kadar Âdem'in inişini,
Arafat'tan Mina'ya kadar tarihi, insanın yaratılış felsefesini, düşüncenin ilimden aşka seyrini, ruhun topraktan Allah'a mir'acını,
Mina'da son olgunluk merhalesini, ideali, mutlak özgürlüğü, mutlak kulluğu,
İbrahim'i...
Ve şimdi İbrahim'sin, İsmail'ini kurban yerine getirdin.
Senin İsmail'in kimdir?
Veya nedir?
Makamın mı? Onurun mu? Mevkiin mi? Statün mü? Mesleğin mi? Paran mı? Evin mi? Bağın mı? Otomobilin mi? Sevgilin mi? Ailen mi? İlmin mi? Rütben mi? Sanat ve maharetin mi? Ruhaniyetin mi? Alimliğin mi?Elbisen mi? Adın mı? Namın mı? Şöhretin mi? Canın mı? Gençliğin mi? Güzelliğin mi...?
...
Ben sadece onun alâmetlerini sana söyleyebilirim.
Seni iman yolunda zayıflatan, "gitmek"te olan seni "kalma"ya çağıran, seni "sorumluluk" yolunda şüpheye düşüren, seni kendine bağlayan ve alıkoyan, gönül bağlılığı, mesajı işitmene, hakikati kabul etmene izin vermeyen, seni firara çağıran, seni maslahatçı izah ve yorumlara sürükleyen ve aşkı kör eden şey...
Fakat İbrahim'in Îsmail'i, Îbrahim'in oğlu idi!
(sayfa: 131-133)
(Fecr Yayinlari, 2009, 224 sayfa)
Uzun zamandır yoktunuz ..
YanıtlaSilSenin İsmail'in kimdir?...
YanıtlaSilŞeriati adını bugünlerde pekçok dindarın dilinden duyuyoruz...