10 Haziran 2010

Kişisel Gerileyiş Kitabı / İçinizdeki Öküze "Oha" deyin! - Bülent Akyürek




Peygamberleri ve kutsal kitapları dışlayan modern dünya, kendi paralel dinlerini yaratmakta gecikmiyor. “Her zaman bir yol vardır, en iyisine lâyıksın, ikinci adam olarak kalmak sana yakışmaz…” diyerek; bizlere yetinmemeyi, sabırsızlığı, hep kazanmayı, acımamayı, dünya nimetlerinden faydalanmayı, pişman olmamayı, düşene tekme vurmayı, hırsı öğütleyen Kişisel Gelişim kitapları, Batı üzerinden büyük kapitalistlerin yardımlarıyla “Bir şeytanî paralel din” olarak hayatımıza girdi. (s: 13)


Bizi eşrefi mahlûkat makamından alıp pazarlanacak mal konumuna getiren şey Kişisel Gelişim dinini kuran , şeytan olmasın? Müslümanlar olarak bu dili biliyoruz, bu isteklerin kimin istekleri olduğunu anımsıyoruz, öldürmeye çalıştığımız nefsimizi ayağa kaldırmaya çalışanın kim olabileceğini bulmak zor değildir sanırım? (s: 17)

Modern insanda “suçluluk duygusu” var, “günahkârlık” yok. Oysa biliyoruz ki; “Suçluluk duygusu” intihara götürür, “Günahkârlık hissi ise tövbe, kulluk ve tevazuya götürür. Nefs’i emmare; “Kendinden hoşnut, bencil nefs” ancak tövbe ve terbiyeyle tedavi olur. “Suçluluk duygusu”nda “Ben bunu hak etmedim”; “günahkârlık hissi”nde ise; “Ben kendi nefsime zulmedenlerden oldum” çıkıyor. Gördüğünüz gibi, birinde kibir ötekinde tevazu var. (s: 154)

Şeytan; münafık değildir, şirk koşmadı, inkar etmedi. Yedi bin yıl ibadet etmiştir ama bir gün yaratılan insanı, yani malzemeyi beğenmedi. “Ben ateştenim, o topraktan, bunlar sana layık değil, kan döküp bozgunculuk yapacaklar…” derken huzurdan kovuldu. İnsan, gün içinde yüzlerce ve ömrü boyunca milyonlarca şeyi beğenmiyor. Sadece insanı beğenmemekle, pırasayı beğenmemek arasında ne fark var? (s: 221)

Bütün dünyayı sana verseler ve dünyadaki insanların hepsi sana secde etseler, az zaman sonra sen de, onlar da toprak olacaksınız. İsimleriniz unutulacak, hatıralarınız silinecek. Geçmişteki padişahları, kralları hatırlayan var mı? (s:259)

Meleği şeytana çeviren kibir, benliğimizden kovulmadan insan olduk diyemeyiz. İki lafın arasına “ben” sıkıştırmak terbiyesizliktir. Fakat, Batı’nın kitaplarında bunun adı “Kendine Güven”dir. (s: 262)

Bu kitabı gülümseyerek okumuş olabilirsiniz ama ben, eserimi yazmaya karar verdiğim iki yıl zarfında 1000’e yakın Kişisel Gelişim kitabı okurken sinir krizlerine girdim.
İnşallah, Allah’ın yardımıyla okuduklarımı unutmam uzun sürmez, yoksa hayvanlaşmam çok az zaman alacak! Lütfen, kişiliği gelişsin diye çocuklarınıza okuttuğunuz kitaplara dikkat edin, sokağa çıkınca av hayvanlarıyla birlikte soluk almak istemiyorum.
Sırasıyla Lokman 18, Al-i İmran 57-140 ve Nisa Suresi 36. ayetleri hatırlatmak isterim:
-Allah, kibir taslayanı, kendini beğenip övüneni sevmez…
-Allah, zalimleri sevmez…
Allah, kendini beğenen ve daima böbürlenen kimseyi sevmez. (s: 320)

Hayatta kalmanın en büyük stratejisi gerektiği zaman geri adım atmaktır. Bazen olmayacak yer ve zamanlarda akla gelmeyecek aksilikler peşimizi bırakmaz ama biz bunları başarımızın önünde engeller olarak görüp inadımızı sürdürürüz. Belki de sonu kötü bitecek bir işten Allah bizi korumaya çalışıyordur, bunu nereden bilebiliriz? (s: 370)

(Fincan Yayınları, 2010, 379 sayfa)



66


KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:

Modern insan, sabah evden çıkınca gördüğü her şeye sahip olmak istiyor: Kadın, para, araba, kariyer, güç…

“Kişisel Gelişim” kandırmacasıyla insanlar yırtıcı hayvanlara dönüştü. 21. yüzyıl, kabaran, isteyen, şımarık nefislerimizin yüzyılı oldu. Kişisel Gelişim, insanı ürün haline getiriyor, herkes herkese müşteri ya da tüketim nesnesi olarak bakıyor. Kendi yetenek ve gövdelerimize tapındığımız için en küçük aksilikte depresyona girip kibir patlamalarıyla yıkılıyoruz.

Kapitalizm, satanizm ve şeytanla el ele veren “Kişisel Gelişim Dini”nin papazları bütün dünyaya kin ve başarı hırsı aşılıyorlar. Helâlinden, huzur içinde bir tas çorba içmenin yeni adı “beceriksizlik”, “aptallık”, “tembellik” oldu… Oysa güne “kazanmak” ya da “kaybetmek” yerine “helal” veya “haram” diye başlamanın daha sağlıklı olmadığını kim söyleyebilir.

Benzersiz üslubu, yaşayışı, cesareti, sert tavırları ve satılmamış kalemiyle attığı her adımda ses getiren; her kitabıyla gündemi belirleyen ve konuşmalarıyla ezberleri bozan, tek kişilik yıkım ekibi Bülent Akyürek, bu kitabında modern zaman ucubelerine ve içimizdeki öküz gibi büyüyen nefislerimize “Oha!” diyor… Çok satan, çok okunan ve eserleri tartışma yaratan Bülent Akyürek’in bu eseri “neo-tasavvuf” olma özelliğiyle bir ilk…

"Kişisel Gelişim"in Zararları Hakkında Yararlı Bir Kitap!

1 yorum:

  1. Evet, yararlı bir kitap.
    Eleştirel ve güçlü bir kitap.
    Bülent Akyürek'i Öğle Namazına Nasıl Kalkılır adlı bir kitabıyla tanımıştım.
    İlginç kitap isimlerine sahip yazar...

    YanıtlaSil