Yayıncının GAPS Hikayesi
Bu kitap; 18-20 yıl süren sağlık mücadelesinin ve iyileşme çabalarının
sonunda, tüm tedavi seçeneklerinin ve tüm çıkış yollarının denenip umutların
tükenmeye başladığı bir sırada karşımıza çıktı...
Psikiyatrik
hastalıkların, hasarlı bağırsak florasının beyinde toksisiteye neden olmasıyla
oluştuğunu, son birkaç yıl içinde öğrenmiştik ve bu bilgi bizim için bir devrim
niteliğindeydi! Ancak bağırsak florası tedavisi için yaptığımız türlü diyet ve
tedavilerin sonucunda psikiyatrik hastalıklarda iyileşme göremeyince, bu
konuyla ilgili araştırmalara koyulduk... İşte tam bu sırada, çaresiz bir arayış
sonucunda internette karşımıza sarı kapaklı bir kitap çıktı; adı da:
“GAPS - Gut and Psychology Syndrome” (Bağırsak ve Psikoloji Sendromu) idi. Önce bu kitabın sadece otizm tedavisiyle ilgili olduğunu zannettik. Sonra şizofreni, depresyon, epilepsi, disleksi, dispraksi, dikkat eksikliği bozukluğu (DEB) ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi hastalıklar için de bir tedavi kitabı olduğunu gördük. Hatta yeme bozukluğu, astım, alerji gibi hastalıklar için de... GAPS hastalarının; sadece bu kitaptaki GAPS diyetine, detoks önerilerine ve yaşam tarzı değişikliklerine dayalı olarak, psikolojik/psikiyatrik hastalıklarını nasıl iyileştireceklerini öğreten bir doğal tedavi kitabıydı...
“GAPS - Gut and Psychology Syndrome” (Bağırsak ve Psikoloji Sendromu) idi. Önce bu kitabın sadece otizm tedavisiyle ilgili olduğunu zannettik. Sonra şizofreni, depresyon, epilepsi, disleksi, dispraksi, dikkat eksikliği bozukluğu (DEB) ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi hastalıklar için de bir tedavi kitabı olduğunu gördük. Hatta yeme bozukluğu, astım, alerji gibi hastalıklar için de... GAPS hastalarının; sadece bu kitaptaki GAPS diyetine, detoks önerilerine ve yaşam tarzı değişikliklerine dayalı olarak, psikolojik/psikiyatrik hastalıklarını nasıl iyileştireceklerini öğreten bir doğal tedavi kitabıydı...
Kitabın yazarı olan Nöroloji ve Beslenme Uzman Doktoru Natasha
Campbell-McBride’ın oğluna üç yaşındayken otizm tanısı konmuştur. Bu dönem aynı
zamanda onun, nörolojik bozukluklar ve beslenme arasındaki ilişki üzerine
teoriler geliştirdiği bir dönemdir. Bu teorilere göre geliştirdiği, özel bir
beslenmeye dayalı tedavi yöntemiyle oğlunun bağırsak florasını ve böylece
otizmini tamamen iyileştirir. Ardından İngiltere Cambridge’de açtığı klinikte,
psikolojik sendromlu yüzlerce hastayı, geliştirdiği bu beslenme yöntemiyle
tedavi ederek sağlığına kavuşturur.
Her iki yetişkin kızım da, GAPS Beslenme Protokolünü kitapta tarif
edildiği gibi adım adım uygulamaya başladı... Dünyanın dört bir yanındaki GAPS
Tedavisini uygulayan hastaların yaşadıkları mucizeleri biz de yaşamaya
başladık: İki kızımın da psikiyatrik şikâyetlerinde belirgin iyileşmeler
başladı ve buna bağlı olarak, kullandıkları psikiyatrik ilaçların dozları
giderek azaltıldı ve sonra tamamen kesildi. İyileşmeleri sadece psikiyatrik
değil, aynı zamanda fizyolojikti: kronik kansızlığın geçmesi, solgun cilt
renginde düzelme, et benlerin yok olması, saçlarda gürleşme ve saç dökülmesinin
geçmesi, tırnaklarda güçlenme, migren ataklarında seyrelme, kronik yorgunluğun
geçmesi gibi... Üstelik tüm psikiyatrik ve fizyolojik iyileşmeler 3-4 ay gibi
kısa bir zamanda başladı. Bunun asıl nedeni de, kitapta anlatılan GAPS
Tedavisinin en önemli parçası olan GAPS Diyetini, kızlarımın harfiyen
uygulamasıydı! Önce çok katı gördükleri ve zorlandıkları bu diyet, zararlı
yiyeceklerin onları nasıl hasta ettiğine ve diyetteki gıdaların onları nasıl
iyileştirdiğine her geçen gün tanık oldukça, diyetten çıkıp bir yaşam şekline
dönüştü.
Gonca Zeybek
Emekli Kimya Öğretmeni ve Kolej Müdürü,
GAPS Türkiye Temsilcisi
Çoğu otizmli çocuk ebeveyni, doktorun "otizm" dediği ve
arkasını " yapabileceğimiz bir şey yok" diyerek tamamladığı o sarsıcı
anı çok net hatırlar. Kendim de bir doktor olarak söylemek zorundayım;
doktorunuz yanılıyor, yapılabilecek çok şey var! Hatta daha ileri giderek,
kendinizi ne kadar adayacağınıza ve şartlarınıza bağlı olarak, çocuğunuzun
normale mümkün olduğunca yakın bir şekilde büyüme şansının yüksek olduğunu
söyleyeceğim! (S:2)
Beslenme, Batıdaki tıp okullarının müfredatında yer almıyor. Sonuç
olarak doktorlar, hastalığın tedavisinde beslenmenin önemi hakkında çok az
bilgiye sahipler. Oysa doğru beslenme, bütün kronik hastalıklarda başarılı
tedavinin temel taşıdır. (S:3)
Bağırsak florası zarar görmüşse, dünyanın en iyi besinleri bile
parçalanıp emilemez. Sağlıklı floraya sahip iyi işleyen bir bağırsak,
sağlığımızın temelidir. Tıpkı kökleri hasta bir ağacın gelişemeyeceği gibi, iyi
işleyen bir sindirim sisteminden mahrum bir vücut da gelişemez. (S:25)
GAPS'lı çocuk ve yetişkinlerde bağışıklık sisteminin tamamı dengesini
kaybetmiş görünür. Ama işin en korkunç kısmı, bağışıklık sisteminin antikorlar
üreterek beyin ve sinir sisteminin geri kalanı da dahil olmak üzere, vücudun
kendi dokularına saldırmaya başlamasıdır. Böyle bir bağışıklık sistemi o kadar
bozuk ve kontrolden çıkmıştır ki, kendi vücudunu yok etmeye çalışır. (S:27)
Klinik deneyimlerime göre, GAPS'lı çocuklara verdiğim beslenme programı
şizofreni hastalarında da işe yarıyor. Bunun sebebinin , bu beslenme
programıyla bağırsak astarının iyileşmesi ve normal floranın yerine koyulması
olduğuna inanıyorum. Sonuç olarak hasta sindirim yapmaya ve yiyecekleri olması
gerektiği gibi özümsemeye başlıyor. Bağırsak, vücudun başlıca toksin kaynağı
olmak yerine normalde olması gerektiği üzere başlıca besin kaynağına dönüşüyor.
Besin eksiklikleri ve toksisite ortadan kalktıkça, psikoz belirtileri de ortadan
kalkıyor. (S:74)
Otizmli, şizofrenik, hiperaktif, disleksik, astımlı herhangi bir GAPS
hastası, diyetinde hiçbir işlenmiş gıdaya yer vermemelidir.Bütün gıdalar taze
alınmalıdır, evde hazırlanmalıdır ve doğadaki hallerine en yakın şekilde
tüketilmelidir. (S:114)
Tahıllarda ve nişastalı sebzelerde bulunan tüm kompleks
karbonhidratların kesinlikle diyetten uzak tutulması gerekir. Bir fiske olsun
şeker, tahıl ve nişastalı sebzenin diyete karışmamasının çok önemli olduğunu
kaç kere tekrar etsem azdır. Bu noktada genellikle anne-babaların yüzünde bir
panik ifadesi oluşur. Pirinç yok! Bisküvi yok! Kek yok! Makarna yok! Ekmek yok!
Glutensiz olsa bile ekmek yok! Cips yok! Kraker yok! Patlamış mısır yok!
Dondurma yok! Tatlı yok! Peki ama benim çocuğum ne yiyecek! Çocuğum aç mı
kalacak! (s:130)
Aç kalmak bir yana, çocuğunuz en besleyici diyeti yapıyor olacak.
Önerilen Yiyecekler
Yumurta
Nişastasız taze sebzeler
Bütün meyveler
Kabuklu yemişler ve çekirdekler
Fermente süt ürünleri(yoğurt, kefir vb.)
Bal
Taze hayvansal yağ
Soğuk pres sızma zeytinyağı
Evde hazırlanmış et/kemik/ balık/tavuk suyu
Taze sıkılmış meyve sebze suları
Sonuç olarak; GAPS Diyeti ilk bakışta çok zor görünür. Ama besin değeri
son derece yüksek ve sağlıklı bir diyettir. Ayrıca hastanızın bağırsak
astarının iyileşip mühürlenmesini ve sağlıklı bir hayat sürmesi için zemin
oluşmasını sağlar. Bunun anlamı, GAPS hastalarının büyük çoğunluğunun
hayatlarının geri kalanlarında özel bir diyet uygulamak zorunda kalmamalarıdır.
Sindirim sistemi bir kez sağlıklı çalışmaya başladığında, bütün dünyada yaygın
olarak tüketilen besleyici gıdaları kademeli olarak tüketmeye başlayabilirler.
Bazıları bu hedefe 2 yılda, bazıları daha uzun zamanda ulaşır. Bu süre
hastalığın ciddiyetine ve hastanın yaşına bağlıdır. Çocuklar genellikle
yetişkinlerden daha çabuk iyileşirler. Bir kez başladıktan sonra GAPS Diyeti,
evdeki diğer pişirme işlemlerinden ve ailenin beslenmesinden daha zor gelmez.
Ve alışveriş çok basittir. Taze ve işlenmemiş her şeyi alın. (s:161)
(Adalin Yayıncılık, 2016, 396 sayfa)
Dr.Natasha Campbell-McBride'ın oğluna üç yaşındayken otizm tanısı konmuştur. Kendi geliştirdiği beslenmeye dayalı doğal bir tedavi yöntemiyle oğlunun bağırsak florasını ve böylece otizmini tamamen iyileştirir. Ardından İngiltere Cambridge'de açtığı klinikte, psikolojik sendromlu yüzlerce hastayı, geliştirdiği bu beslenme yöntemiyle sağlığına kavuşturur. Zamanla geliştirdiği bu tedavi"GAPS Tedavisi", psikolojik sendromlu hastaları da "GAPS hastaları" olarak adlandırılır.
Dünyanın her bir köşesinden GAPS (Bağırsak ve Psikoloji Sendromu) hastaları, bu kitaptaki GAPS Tedavisiyle tamamen iyileştiler: Otizm, şizofreni, epilepsi, depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk, panik atak, hiperaktivite, öğrenme bozukluğu hastaları...
Türkiye'den iki kızkardeşin, bu kitaptaki GAPS Tedavisini uygulamaları ve böylece psikiyatrik hastalıklarının iyileştiğini görmeleri; Türkiye 'deki GAPS hastalarına da GAPS Tedavisini duyurmak istemelerine neden olmuştur. Böylece Adalin Yayıncılık kurulmuş ve GAPS kitabı Türkçeye kazandırılmıştır. Geri getirdiğin tüm hayatlar için teşekkürler, Dr.Natasha Campbell-McBride!
Teşekkür ederim.. şifalı ve hayirli bir ömür dilerim.
YanıtlaSil