İşe gitmekten artık iyice bunalmış, hastalanıp yatağa düştüğüm anlar olurdu. Bunun sonrasında kendiliğinden bir duraksama, bir kayıtsızlık dönemi başlardı hayatımda. (Zaten, bende her şey birbirinin ardı ardına gelen kabarmış dalgalar gibi olurdu.) Böyle anlarda da kendi huysuzluğum ve hırçınlığımla da dalga geçer, romantik ve duygusal olmakla kendimi suçlar ve kendime yapmadığımı bırakmazdım. Hiç kimseyle tek laf etmek istemezken; ani değişikliklerde bulunur, iş arkadaşlarımla konuşmak ve arkadaşlık etmek için neredeyse can atardım. Onlara duyduğum bu soğukluk birden ortadan kalkar, sevgiye dönüşürdü. Kim bilir, belki de bu duygular gerçekte yoktu, belki de kitaplardan kapma yapmacık duygulardı. Bu sorunu şimdiye kadar kafamda çözemedim. (s:49)
... Kendimde söze karışma yürekliliği bulamadan, daha doğrusu böyle bir şeyi beceremeden saatlerce oturur, onları dinlerdim ve herkes gidene kadar beklerdim. Üzerime bir miskinlik ve ağırlık çöker,
sırtımı ter basar, her yanım tutulmuş gibi olurdu. (s:65)
Gerçek hayattan kopmuş biri olarak kendi köşemde, ruhen çürümüş kendi yer altımda, kendi yarattığım kini içime akıta akıta, hayatımı nasıl perperişan ettiğimi anlatmanın hoşa gidecek bir yanı olabilir mi? Üstelik, bu hayatı bir iş, bir görev gibi kabul ediyoruz ve onu kitaptan öğrenmeyi daha üstün olarak tutuyoruz. (s:137)
(Kum Saati Yayınları, 2005, 139 sayfa)
KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:
Dostoyevski (1821- 1881), sadece Rus değil, dünya edebiyatının da temel isimlerinden biri. Yazdığı romanların neredeyse hepsi klasikler arasına girmiş olan bu ünlü yazar, insanın iç dünyasını çok iyi
yorumladığı, psikolojik yönü ağır eserleriyle dikkat çeker. Rus toplumunu en ince ayrıntısına kadar incelerken evrensel bir bakış açısı getiren Dostoyevski, "Yeraltından Notlar" da insanın iç dünyasından dışarıyı gözlemlemeyi yazar. Bireysel ve ruhsal dünyadaki gelişmeleri ve değişmeleri dış şartlar göz önüne alınmadan sadece birey gerçeğinden yola çıkarak çözmeye çalışır. Dostoyevski'yi anlamak için anahtar bir eser olan "Yeraltından Notlar"a aslında insanın kendi
içindeki yolculuğu da denilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder