Cin, büyü, nazar gibi kavramlar gerçektir
'Süleyman'ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil'deki Harut ve Marut adlı iki meleğe ilham edilen sihr(i) öğretmek suretiyle küfre girdiler. Halbuki o iki melek, 'Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme' demedikçe kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah'ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi!'
- Yüce Mevla bu ayette 'Allah'ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi' diyor. Yani Allah istemeden ne cinler ne de büyücüler bize bir zarar veremez.
- Bunu bilmiyordum…
- Her şeyden önce şunu kabul etmeliyiz ki cinler ve büyü zaman zaman insana etki edebilir. Peygamber Efendimiz bile büyüyle karşılaşmıştır. Felak ve Nas Suresi nazil olduktan sonra bu duaları okuyarak Allah'ın Hafiz (Esirgeyen, Koruyan) isminin tecellisine sığınmıştır.
- Yani Peygamberimiz bile bunu yaşamış öyle mi?
- Evet yaşamış ve atlatmış. Nasıl ki her insanın bünyesinde ve çevresinde zararlı ve yararlı mikroorganizmalar varsa çevremizde de cinler ve şeytanlar olabilir. Bunların var olması bizim onlardan korkmamızı gerektirmez. Abdest almak, Eûzü-Besmele çekmek gibi tedbirlerimizi alıp yaşamaya devam edeceğiz. (s:91-92)
(Nesil Yayınları, 2012, 164 sayfa)
KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:
Annem babam beni niye sevmiyor?
Herkes neden arkamdan konuşuyor?
Her şey üstüme üstüme geliyor. Niye?
Yoksa bana büyü mü yaptılar?
Sorunlarımı unutmak istiyorum. Ne yapmalıyım?
Bu ve buna benzer pek çok sorun yaşıyoruz… Kimimiz bu sorunların üstesinden geliyor kimimiz her geçen gün daha da büyüyen problemler yumağı içinde kıvranıyoruz.
Oysa bu sorunların çözümü çok basit: Bakış açımızı değiştirmek!
Hayatı olmasını istediğimiz gibi değil de olduğu gibi görebilmek.
İşte o zaman deve sandığımız problemlerimizin aslında pireden de küçük olduğunu fark edebileceğiz.
Ergenlikten yetişkinliğe pek çok kişinin sorunlarına cevap bulacağı bu eserle, hayatınıza yeni bir pencere açabilir, büyüttüğünüz sorunların üstesinden kolayca gelebilirsiniz; hem de bir terapistten yardım alırcasına.
Problemleri yaşayan veya yaşadığını iddia edenlerle birebir yapılan görüşmelerden hareketle kaleme alınan bu kitap aslında problemlere çözüm sunmuyor. Pireyi nasıl deve yaptığımızın resmini çiziyor ve çözümün altın anahtarını elimize sunuyor.A
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder